Translation of "Yetişir" in English

- Kafi.
- Yetişir.

- That will do.
- That's enough.
- That'll do.

Üzümler salkımla yetişir.

Grapes grow in bunches.

Sedirler nerede yetişir?

Where do cedars grow?

Bambu, bahçede yetişir.

Bamboo grows in the garden.

Üzüm asmada yetişir.

Grapes grow on vines.

Pirinç ılıman ülkelerde yetişir.

Rice grows in warm countries.

Pirinç sıcak iklimlerde yetişir.

Rice grows in warm climates.

Sence trene yetişir miyiz?

Do you think we'll make the train?

Pirinç Dünyanın birçok yerinde yetişir.

Rice is grown in many parts of the world.

Bu çiçekler sıcak ülkelerde yetişir.

These flowers grow in warm countries.

Birçok ağaç kırsal kesimde yetişir.

A lot of trees grow in the countryside.

İlkbaharda bahçede yeni bitkiler yetişir.

New plants grow in the garden in spring.

Çünkü bu dünyada her şey yetişir.

Because, in this world, everything grows.

Yağmurdan sonra ormanda birçok mantar yetişir.

After the rain, many mushrooms grow in the forest.

Bu gül çeşidi, yabani olarak yetişir.

This kind of rose grows wild.

Bir palmiye ağacının dibinde palmiye fidesi yetişir.

At the foot of the palm tree there grows a palm seedling.

Bu tür bitki sadece tropik bölgelerde yetişir.

This kind of plant grows only in the tropical regions.

Bir ağaç ölürse yerinde bir başkası yetişir.

If a tree dies, plant another in its place.

- Pirinç yağışlı bölgelerde yetiştirilir.
- Pirinç yağışlı bölgelerde yetişir.

Rice is grown in rainy regions.