Translation of "Yaparsınız" in English

0.010 sec.

Examples of using "Yaparsınız" in a sentence and their english translations:

Bunu nasıl yaparsınız?

How do you do this?

Ölsem ne yaparsınız?!

What would you do if I died?!

Onu nasıl yaparsınız?

- How do you make that?
- How do you do this?

Endişelenmeyin. Onu yaparsınız.

Don't worry. You'll make it.

Kasada ödeme yaparsınız.

Pay at the cash register.

Siz ne yaparsınız?

What do you guys do?

Umarız onu yaparsınız.

We hope that you'll do that.

Japonya'da ne iş yaparsınız?

What do you do in Japan?

Tam olarak ne yaparsınız?

- What do you do exactly?
- What do you do, exactly?

Bunu ne sıklıkta yaparsınız?

- How often do you do this?
- How often do you do that?

Akşamları genellikle ne yaparsınız?

What do you usually do in the evening?

Neden yeni fikirlere yatırım yaparsınız?

"Why do you invest in new ideas?

Hızlı düşünmeniz gerek, panik yaparsınız;

you had to think fast, you're going to panic;

Haftada kaç kez banyo yaparsınız?

- How often a week do you take a bath?
- How often, in a week, do you take a bath?
- How many times a week do you take a bath?

Siz çocuklar onu nasıl yaparsınız?

How do you kids do it?

Genellikle boş zamanlarınızda ne yaparsınız?

- What do you usually do in your free time?
- What do you usually do in your spare time?

Siz insanlar iyi işler yaparsınız.

You people do good work.

Siz hepiniz ne iş yaparsınız?

What do you all do?

Ne sıklıkta inadına şeyler yaparsınız?

How often do you do things out of spite?

Hafta sonlarında genellikle ne yaparsınız?

What do you usually do on weekends?

Noel gününde genellikle ne yaparsınız?

What do you usually do on Christmas Day?

On milyon yeniniz olsa ne yaparsınız?

Suppose you had ten million yen, what would you do?

- Ne iş yapıyorsun?
- Ne iş yaparsınız?

- What do you do?
- What do you do for a living?

Hafta sonu ne tür işler yaparsınız?

What kind of things do you do on the weekend?

Eğlenmek için tam olarak ne yaparsınız?

What exactly do you do for fun?

Siz ikiniz eğlenmek için ne yaparsınız?

What do you two do for fun?

Hafta sonlarında ne tür şeyler yaparsınız?

What sort of things do you do on weekends?

Umarız onu kısa süre içinde yaparsınız.

We hope you do that soon.

Umarım bunu kısa süre içinde yaparsınız.

- I hope you'll do that soon.
- I hope that you'll do that soon.

Başka bir gezegenden biriyle karşılaşsanız ne yaparsınız?

What would you do if you met a person from another planet?

Başka bir gezegenden biriyle tanışsanız ne yaparsınız?

What would you do if you met a man from another planet?

''Ama Dr. Einstein, bunu nasıl yaparsınız?'' dedi asistan.

"But Dr. Einstein, how could you possibly do that?", the assistant said.

Umarım her biriniz de kendi yöntemlerinizle böyle yaparsınız.

and I hope each of you, in your own ways, does so too.

- Bir kutuyu nasıl yaparsınız?
- Bir kutu nasıl yapılır?

How do you make a box?

İş payınızı yapmadığınız için her zaman mazeretler yaparsınız.

You always make excuses for not doing your share of the work.

Tom ile birlikte takılırken ne tür şeyler yaparsınız?

What kind of things do you do when you and Tom hang out together?

- Akşam yemeğinden sonra ne yaparsın?
- Akşam yemeğinizden sonra ne yaparsınız?

What do you do after dinner?

Sen ve senin erkek arkadaşın genellikle ön sevişme için ne yaparsınız?

What do you and your boyfriend usually do for foreplay?

- Haftada kaç kez banyo yaparsınız?
- Bir hafta içinde ne sıklıkta banyo yaparsın?

How often, in a week, do you take a bath?

- Her gün ne tür şeyler yaparsın?
- Her gün ne tür şeyler yaparsınız?

What kinds of things do you do every day?

- Siz arkadaşlar hakkında bilmiyorum ama ben Tom'a bir doğum günü hediyesi alıyorum.
- Arkadaşlar siz ne yaparsınız bilmiyorum, ama ben Tom'a bir doğum günü hediyesi alacağım.

I don't know about you guys, but I'm buying Tom a birthday present.