Translation of "Yatırım" in English

0.081 sec.

Examples of using "Yatırım" in a sentence and their english translations:

- İndeksli yatırım fonlarına yatırım yapmak istiyorum
- Endeks fonlarına yatırım yapmak istiyorum.

I want to invest in index funds.

İnanılmaz bir yatırım.

A amazing investment.

Kötü bir yatırım.

It's a bad investment.

Bildiğine yatırım yapmalısın.

You should invest in what you know.

Yatırım tavsiyesi değildir.

It does not constitute an investment advice.

Yatırım stresli olabilir.

Investing can be stressful.

Bu bir yatırım.

It's an investment.

Geleceğimize yatırım yapmalıyız.

We must invest in our future.

Geleceğime yatırım yapıyorum.

I'm investing in my future.

Bu yatırım risklidir.

This investment is risky.

Yatırım yapabildiğin kadar yatırım yap ve şirketin servislerini düzelt.

reach new markets and improve the company’s service.

Bunlar, gelecek için yatırım.

those are investments for our future.

Tom bir yatırım bankacısı.

Tom is an investment banker.

Kimse ülkeme yatırım yapmaz.

Nobody invests in my country.

Tom yatırım bankacısı değildir.

Tom is no investment banker.

Ne kadar yatırım yaptın?

How much do you have invested?

Bu iyi bir yatırım.

It's a good investment.

Sami, Mısır'a yatırım yaptı.

Sami invested in Egypt.

Bu yatırım para kaybediyor.

That investment is losing money.

- Kimse benim ülkemde yatırım yapmak istemez.
- Kimse ülkemde yatırım yapmak istemiyor.

Nobody wants to invest in my country.

Neden yeni fikirlere yatırım yaparsınız?

"Why do you invest in new ideas?

Bir Amerikan yatırım bankasından ayrıldım.

to join a large Italian state-owned oil company.

öğrenci çıktılarına az yatırım yapıyoruz.

we are underinvesting in student outcomes.

Londra'nın yatırım için yararlarını anlatmak.

London’s benefits for investment.

Avrupanın yıllardır yatırım yaptığı: şirketler

A country where Europe has been investing for decades: companies,

... tekrardan yatırım yapabilmesi anlamına gelir

reinvest in the country.

Yatırım yaptığımda riski göze aldım.

I took a risk when I made the investment.

Hükümet eğitime fazla yatırım yapmıyor.

The government doesn't invest much in education.

Hiç kimse ülkeme yatırım yapmadı.

Nobody invested in my country.

Tasarruflarımı bu mağazada yatırım yaptırdım.

I have my life savings invested in this store.

Tom bana yatırım tavsiyesi verdi.

Tom gave me investment advice.

Bu evi yatırım için aldım.

I bought this house as an investment.

O bir yatırım hesabı açtı.

She opened a savings account.

Bu iyi bir yatırım mı?

Is it a good investment?

Tom bir yatırım fonu yöneticisi.

Tom is a hedge fund manager.

Temiz, yenilenebilir enerjiye yatırım yapmalıyız.

We need to invest in clean, renewable energy.

Hükümet eğitime az yatırım yapıyor.

The government invests little in education.

Bence bu iyi bir yatırım.

I think it's a good investment.

Tom erken yatırım yapmaya başladı.

Tom started investing early.

Tom Mary'nin şirketine yatırım yaptı.

Tom invested in Mary's company.

Amerika büyük sanayilere yatırım yaparken, İtalya küçük ve orta ölçekli sanayilere yatırım yapıyor.

Italy invests in small and middle industries, while America invests in large industries.

- Menkul kıymetlere bir milyon yen yatırım yapabilir.
- Hisselere 1 milyon yen yatırım yapabilir.

He can invest a million yen in stocks.

- Cezayir altyapıya daha fazla yatırım yapmalı.
- Cezayir'in altyapıya daha fazla yatırım yapması gerekir.

Algeria should invest more in infrastructure.

Yatırım yapmaları için onlara fırsat veriyorum.

that's going to change the world for the better.

Niye işinize yatırım yapmalılar biliyor musunuz?

Do you know why they should invest in your work?

Bir cihaz yapmak için yatırım yaptı.

just by swiping across the skin.

Sonunda en büyük varlığımıza yatırım yapabiliriz.

And we can finally invest in our greatest asset.

Çevre ile ilgili işlere yatırım yapıyorlar

They're investing in green jobs,

Sizce Uruguay hala yatırım yapmak için

Do you think it is

Yatırım şimdi ona % 6 kazanç sağlıyor.

The investment now yields him 6%.

Borsada yatırım yaparak bir vurgun yaptı.

He made a killing by investing in the stock market.

Hiç kimse ülkemde yatırım yapmak istemedi.

Nobody wanted to invest in my country.

Benim tavsiyem devlet tahvillerine yatırım yapmandır.

My recommendation is that you invest in government bonds.

Bu çok ilginç bir yatırım fırsatı.

This is a very interesting investment opportunity.

Hükümet tarımda daha fazla yatırım yapmalı.

The government should invest more money in agriculture.

Bu yatırım, riskten kaçınanlar için değildir.

This investment is not for the risk-averse.

Bu iyi bir yatırım gibi görünüyor.

That sounds like a good investment.

Sermayesi için kârlı bir yatırım arıyordu.

He looked for a profitable investment for his capital.

Parası olan Amerikalılar yatırım için korkuyorlardı.

Americans who had money were afraid to invest it.

Tom yatırım hakkında bir şey bilmiyor.

Tom doesn't know a thing about investing.

Onun iyi bir yatırım olduğunu düşünmüyorum.

I don't think it is a good investment.

Hisse senetlerine yatırım yapmak risk içerir.

Investing in stocks involves risk.

Şimdiye kadar ne kadar yatırım yaptın?

How much have you invested so far?

Stoklarda ne kadar portföy yatırım yapmalıyım?

How much of my porfolio should I invest in stocks?

O paralarla yerel toplumlara yeniden yatırım yapacağız.

We're going to reinvest those moneys in local communities,

Arama için daha fazla yatırım yapmamız lazım.

Without doubt, we should spend more on the search.

Yaptığımız şey algoritmaya oldukça fazla yatırım yapmak,

So what we've done is invest a lot on the algorithms,

Hayır, üzgünüm, kamu yatırım değil. cari harcamalar!

No, sorry, it isn’t public investment, it’s current expenditure!

Yatırım yaptırmaktan para kazandıran şirketler popüler oldu.

investments that are risky and opaque have become more and more popular.

Ama tekrardan yatırım yapabildikleri için onların kârı

But since they could now reinvest their profit, they ended up

Ve araştırma ve inovasyona yatırım yapacak boyuttalar.

And they had enough scale to invest money on research and innovation.

Bugün çok büyük bir yatırım projesi başlatıyoruz.

Today we are starting a very big investment project.

O akıllıca yatırım yaparak, bir servet biriktirmiş.

By investing wisely, she accumulated a fortune.

Uzun vadede fayda sağlayabilecek alanlara yatırım yapılmamıştı.

The money was not invested in areas where it could bring benefit over the long term.

Bu projede kendim için nasıl yatırım yapabilirim?

How can I contribute to this project?

O akıllıca yatırım yaparak bir servet biriktirmiş.

She accumulated a fortune by investing wisely.

Bu şimdiye kadar yaptığım en iyi yatırım.

This is the best investment I've ever made.

Devlet tahvillerine ne kadar yatırım yapmayı planlıyorsunuz?

How much money do you plan to invest in government bonds?

Ülkemizin alternatif enerjilere yatırım yapması gerekiyor mu?

Does our country need to invest in alternative energies?

O bizim şirketimizin altyapısına yatırım yapmak istiyor.

She wants to invest in our company's infrastructure.

Eğitim bir lüks değil, bu bir yatırım.

Training is not a luxury, it's an investment.

Pek çok Türk şirketi Cezayir'e yatırım yapıyor.

Many Turkish companies are investing in Algeria.

Ortaya çıkmaması için yatırım yapmaya teşvik etmiş olmuyoruz

to invest in preventing those disasters in the first place,

Resmi iş ve yatırım yaratılması, ve kısmen borçla.

creation of formal jobs and investment, and partly with debt.

Bu çaba sayesinde, Çin yüksek yatırım oranları gördü.

So, thanks to all that effort, China has had high investment rates.

Borç olarak değil başka bir yatırım olarak geçti.

listed as loans, but as other investments.

şirketler için önemli faydalar sağladı adaya yatırım yaptı.

provided significant benefits for the companies that invested in the island.

Birçok kişi, altının en güvenli yatırım olduğunu hissediyor.

Many people feel that gold is the most secure investment.

Ben her ay biraz para yatırım yapmak istiyorum.

I want to invest a little money every month.

Bilgiye yatırım her zaman en iyi faizi öder.

- An investment in knowledge pays the best interest.
- An investment in knowledge always pays the best interest.

Tom son birkaç yıldır bir yatırım bankasında çalışıyor.

Tom has been working in an investment bank for the last few years.

Ev satın almak iyi bir yatırım olmaktan çıktı.

Buying a house has stopped being a good investment.

Bizimle partner olmaları ve daha anlamlı yatırım yapmaları için

And I should be thinking about ways to help them partner with us

Hızlıca bir sürü Avrupalı şirket Türkiye'ye yatırım yapmaya başladı

All of a sudden, many European companies started investing in Turkey.

İspanyol BBVA, bu ülkeye uzunca bir süre yatırım yaptı

the Spanish BBVA, invested on this country big time.

O, büyüyen bir işe iki yüz dolar yatırım yaptı.

He invested two hundred dollars in a growing business.

- İndeksli yatırım fonlarını nerede alabilirim?
- Endeks fonu nereden alabilirim?

Where can I purchase index funds?

Yatırım firması, değersiz hisse senedi satın alarak müşterilerini aldattı.

The investment firm tricked customers into buying worthless stock.

- Paranızı yatırıyor olmanız gerekir.
- Paranızla yatırım yapıyor olmanız gerekir.

You should be investing your money.

- Sami gayrimenkul yatırımlarına başladı.
- Sami gayrimenkule yatırım yapmaya başladı.

Sami started investing in real estate.