Translation of "Yatırım" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Yatırım" in a sentence and their spanish translations:

Kötü bir yatırım.

Es una mala inversión.

Bunlar, gelecek için yatırım.

esas son las inversiones para nuestro futuro.

Tom bir yatırım bankacısı.

Tom es un banquero de inversiones.

Neden yeni fikirlere yatırım yaparsınız?

"¿Por qué invierte en nuevas ideas?

Bir Amerikan yatırım bankasından ayrıldım.

para empezar en una gran empresa estatal italiana, de la industria petrolera.

öğrenci çıktılarına az yatırım yapıyoruz.

subinvertimos en los resultados de los estudiantes.

Hükümet eğitime fazla yatırım yapmıyor.

El gobierno no invierte demasiado en educación.

Bu iyi bir yatırım mı?

¿Es una buena inversión?

Temiz, yenilenebilir enerjiye yatırım yapmalıyız.

Necesitamos invertir en energía limpia y renovable.

Hükümet eğitime az yatırım yapıyor.

El Gobierno invierte poco en educación.

Yatırım yapmaları için onlara fırsat veriyorum.

que va a cambiar el mundo para mejor.

Niye işinize yatırım yapmalılar biliyor musunuz?

¿Saben por qué deberían invertir en su trabajo?

Bir cihaz yapmak için yatırım yaptı.

tan solo con rozar la piel.

Sonunda en büyük varlığımıza yatırım yapabiliriz.

Y así podremos invertir en nuestro recurso más preciado.

Çevre ile ilgili işlere yatırım yapıyorlar

Están invirtiendo en empleos verdes

Hiç kimse ülkemde yatırım yapmak istemedi.

Nadie quería invertir en mi país.

Hükümet tarımda daha fazla yatırım yapmalı.

El gobierno debería invertir más dinero en la agricultura.

Parası olan Amerikalılar yatırım için korkuyorlardı.

Los estadounidenses que tenían dinero temían invertirlo.

Tom yatırım hakkında bir şey bilmiyor.

Tom no tiene idea de inversiones.

O paralarla yerel toplumlara yeniden yatırım yapacağız.

Vamos a reinvertir esos dólares en comunidades locales,

Arama için daha fazla yatırım yapmamız lazım.

Sin duda, deberíamos gastar más en la búsqueda.

Yaptığımız şey algoritmaya oldukça fazla yatırım yapmak,

Hemos invertido mucho en los algoritmos

Ortaya çıkmaması için yatırım yapmaya teşvik etmiş olmuyoruz

a que invierta en prevenir esos desastres en primer lugar,

Bilgiye yatırım her zaman en iyi faizi öder.

Invertir en conocimientos produce siempre los mejores beneficios.

Ev satın almak iyi bir yatırım olmaktan çıktı.

Comprar un piso ha dejado de ser una buena inversión.

Bizimle partner olmaları ve daha anlamlı yatırım yapmaları için

Y debería pensar formas para que colaboren con nosotros

- Eğitimde yatırım bir ülkeyi yoksulluktan kurtarmanın tek etkili yoludur.
- Eğitime yatırım şüphesiz ki bir ülkeyi yoksulluktan kurtarmanın tek etkili yoludur.

Invertir en la educación es sin duda la única manera eficaz de sacar a un país de la pobreza.

O bu işte yatırım yapmam için beni ikna etmeye çalışıyordu.

Me intentaba convencer de invertir en aquel negocio.

O, o bölgedeki yoksullara yardım etmek için onun enerjisine yatırım yapıyor.

Ella ha estado invirtiendo su energía en ayudar a los pobres de esa área.

İzlanda başbakanı Sigmundur David Gunnlaugsson, karısının bir offshore yatırım şirketi sahibi olduğu ortaya çıktıktan sonra istifa etti.

El primer ministro islandés, Sigmundur David Gunnlaugsson, dimitió después de ser revelado que su mujer era propietaria de una compañía de inversiones en alta mar.