Translation of "Yalnızdır" in English

O yalnızdır.

He is alone.

Tom yalnızdır.

- Tom's lonely.
- Tom is lonely.

Ülke yolları yalnızdır,

The country roads lonely,

Kadınsız bir ev, yalnızdır.

A house without women is lonely.

Tom muhtemelen odasında yalnızdır.

Tom is probably alone in his room.

Ueno Park'a giden insanlar yalnızdır.

The people going to Ueno Park are lonely.

- Sami yapayalnızdır.
- Sami tamamen yalnızdır.

Sami is all alone.

Tom birlikte oynayacağı kimsesi olmadığı için yalnızdır.

Tom is lonely because he has no one to play with.

- Yalnız olan herkes diğer insanlardan korktuğu için yalnızdır.
- Yalnız olan her insan başkalarından korktuğu için yalnızdır.

Every person who is alone is alone because they are afraid of others.

- Tom muhtemelen hâlâ yalnızdır.
- Tom muhtemelen hâlâ yalnız.

Tom is probably still alone.

- Tom'u yalnız sanıyordum.
- Tom'u yalnızdır diye düşünmüştüm.
- Tom'u tek başına zannediyordum.

- I thought Tom was alone.
- I thought that Tom was alone.