Translation of "Yabancılar" in English

Yabancılar Tom'u geriyor.

Outsiders make Tom nervous.

Yabancılar beni şaşırtır.

Foreigners astound me.

Yabancılar çok hoşgörüsüz.

Foreigners are very intolerant.

Tom yabancılar arasında huzursuz.

Tom is ill at ease among strangers.

Yabancılar ilginçtir, değil mi?

Foreigners are interesting, aren't they?

Biz yabancılar gibi değiliz.

- It's not like we're strangers.
- It isn't like we're strangers.

Yabancılar Fuji dağına hayran kalıyorlar.

Foreigners admire Mt. Fuji.

Yabancılar arasında oldukça rahat hissediyorum.

I feel quite at ease among strangers.

Japoncayı öğrenmek yabancılar için zordur.

It is difficult for foreigners to master Japanese.

Yabancılar arasında asla rahat hissedemem.

I can never feel at ease among strangers.

Bu benim yabancılar arasındaki ilk gecemdi.

It was my first night among strangers.

Yabancılar gizlice Dünya'nın ilerlemesini kontrol etti.

Aliens controlled Earth's progress in secret.

Bu kural sadece yabancılar için geçerlidir.

- This rule is applied to foreigners only.
- The rule only applies to foreigners.

Bu kural yalnızca yabancılar için uygulanır.

This rule is applied to foreigners only.

Yakındaki yabancılar uzaktaki aileden daha iyidir.

Strangers close by are better than family far away.

Belediye meclisleri, ilçe meclisleri ve yabancılar meclisleri seçilir .

municipal councils, district councils and foreigners councils are elected .

Tom hükümetin yabancılar hakkındaki gerçeği gizlemek istediğine inanıyor.

- Tom believes that the government wants to hide the truth about aliens.
- Tom believes the government wants to hide the truth about aliens.

- Tüm yabancılar kötü değildir.
- Tüm uzaylılar kötü değildir.

Not all aliens are bad.

Herkes yasadışı yabancılar karşı düşmanca bir tavır aldı.

Everybody took a hostile attitude toward illegal aliens.

Yabancılar gizli bir manipülasyonla dünyadaki büyük bir savaşı önledi.

Aliens prevented a major war on Earth by hidden manipulation.

- Sami yabancılar için kapısını açtı.
- Sami kapısını yabancılara açtı.

Sami opened his door to strangers.

Benim adım Yousef ama bazı yabancılar bana Joseph diyor.

My name is Yousef but some foreigners call me Joseph.

Ebeveynler çocuklarını onlara yabancılar tarafından verilen yiyecekleri yememesi konusunda uyarırlar.

Parents warn their children not to eat food given to them by strangers.

Ben yabancılar için bir İspanyolca öğretmeniyim, bu yüzden inan bana, ben ne hakkında konuştuğumu biliyorum.

I'm a teacher of Spanish for foreigners, so believe me, I know what I'm talking about.

"Japon halkı neden İngilizce okumak zorunda olmalı?" "Yabancılar Japonca okumak zorunda olmalı!" "Söylediğin mantıklı geliyor!"

"Why should Japanese people have to study English? Foreigners should have to study Japanese!" "What you say makes sense!"