Translation of "Yağmış" in English

0.002 sec.

Examples of using "Yağmış" in a sentence and their english translations:

Yağmur yağmış olsa gitmeyiz.

We wouldn't go if it rained.

Yağmur yağmış olsaydı gitmezdik.

We wouldn't have gone if it had rained.

Yağmur yağmış olabileceğini söyledim.

I said that it might have rained.

Ormanda yağmur yağmış olacak.

It will have rained in the forest.

Gece boyunca yağmur yağmış olabilir.

It may have rained during the night.

Gece boyunca yağmur yağmış olmalı.

- It must have rained during the night.
- It must've rained during the night.

Dün gece yağmur yağmış olabilir.

It may have rained last night.

Gece çok yağmur yağmış olmalı.

It must've rained hard during the night.

- Geçen gece biraz yağmur yağmış olabilir.
- Dün gece biraz yağmur yağmış olabilir.

It may have rained a little last night.

Gece yağmur yağmış olmalı, sokak ıslak.

It must have rained during the night; the road is wet.

Yeni yağmış kar üzerinde kayak yapmak çok eğlenceli.

It's a lot of fun skiing in fresh snow.

Yağmur yarın da durmazsa bir hafta boyunca yağmış olacak.

It will have been raining for a week if it does not stop tomorrow.