Translation of "Yağladı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Yağladı" in a sentence and their english translations:

Mary bisikletini yağladı.

Mary oiled her bicycle.

Tom bisiklet zincirini yağladı.

- Tom put oil on the bicycle chain.
- Tom oiled his bicycle chain.

Polisi görünce tabanları yağladı.

He ran away when he saw the policeman.

Tom benim için patenlerimi yağladı.

Tom oiled my roller skates for me.

- Hırsız, köpek havlamasını duyunca topukladı.
- Hırsız, köpek havlamasını duyunca tabanları yağladı.

- When the thief heard the dog bark, he took to his heels.
- When the thief heard the dog bark, he ran away.

- O bir polis gördüğünde tabanları yağladı.
- O bir polis gördüğünde koşarak kaçtı.

He took to his heels when he saw a policeman.

- O, polisi görür görmez tabanları yağladı.
- O, polisi görür görmez uçarcasına kaçtı.

As soon as he saw the policeman, he ran for it.