Translation of "Yüzüğünü" in English

0.007 sec.

Examples of using "Yüzüğünü" in a sentence and their english translations:

Yüzüğünü göreyim.

Let me see your ring.

- Tom yüzüğünü çaldı.
- Tom onun yüzüğünü çaldı.

Tom stole her ring.

Ciddiyetle yüzüğünü aradı.

She looked for her ring earnestly.

Kızın güzel yüzüğünü izliyordu.

She was eyeing the girl's beautiful ring.

Tom nikah yüzüğünü çıkardı.

- Tom took off his wedding ring.
- Tom took his wedding ring off.

Sana kayıp yüzüğünü bulacağım.

I will find you your lost ring.

Tom yüzüğünü parmağından çıkaramıyor.

Tom can't get his ring off his finger.

Sami, Leyla'nın yüzüğünü buldu.

Sami found Layla's ring.

Mary nişan yüzüğünü kaybetti.

Mary lost her engagement ring.

Yüzüğünü çıkardı ve ona fırlattı.

She took her ring off and threw it at him.

Ben yüzüğünü ona geri verdim.

I gave him back his ring.

Tom evlilik yüzüğünü rehin verdi.

Tom pawned his wedding ring.

Mary Alice'e nişan yüzüğünü gösterdi.

Mary showed Alice her engagement ring.

Sami elmas yüzüğünü yanına aldı.

Sami took the diamond ring with him.

Sami elmas yüzüğünü geri istedi.

Sami wanted his diamond ring back.

- Sami nikah yüzüğünü her zaman takıyordu.
- Sami evlilik yüzüğünü her zaman takıyordu.

Sami always wore his wedding ring.

Mary tüm arkadaşlarına nişan yüzüğünü gösterdi.

Mary showed all her friends her engagement ring.

Tom nişan yüzüğünü Mary'nin parmağına taktı.

Tom put the engagement ring on Mary's finger.

Mary'nin elmas yüzüğünü çalan kişi bendim.

I was the one who stole Mary's diamond ring.

- Tom yüzüğünü çaldı.
- Tom senin yüzüğünü çaldı.
- Tom yüzüğünüzü çaldı.
- Tom sizin yüzüğünüzü çaldı.

Tom stole your ring.

Tom Mary'nin güzel nişan yüzüğünü fark etti.

Tom noticed Mary's beautiful engagement ring.

Annemin elmas yüzüğünü satmaktan başka seçeneği yoktu.

My mother had no choice but to part with her diamond ring.

Bence Tom, Mary'nin elmas yüzüğünü çalan kişi.

- I think Tom is the one who stole Mary's diamond ring.
- I think that Tom is the one who stole Mary's diamond ring.

Tom, Mary'nin yüzüğünü o kanepenin arkasında buldu.

Tom found Mary's ring behind that couch.

Tom'un bugün yüzüğünü takmadığını fark ettin mi?

Did you notice that Tom wasn't wearing his wedding ring today?

Mary herkese nişan yüzüğünü göstermek için elini uzattı.

Mary held out her hand to show everybody her engagement ring.

Tom'un nehre giderken bana verdiği nişan yüzüğünü attım.

I threw the engagement ring Tom gave me into the river.

Tom, artık evli olmasa bile, hâlâ evlilik yüzüğünü takıyor.

- Tom is still wearing his wedding ring, even though he's not married anymore.
- Tom is still wearing his wedding ring, even though he isn't married anymore.

- Tom evlilik yüzüğünü çıkarıp gölete attı.
- Tom alyansını çıkarıp gölete attı.

Tom took off his wedding ring and threw it into the pond.

Tom'un sağlam delili yoktu, fakat o, annesinin elmas yüzüğünü çalan kişinin Mary olduğunu düşünüyordu.

Tom didn't have any hard evidence, but he thought Mary was the one who stole his mother's diamond ring.