Translation of "Vardığını" in English

0.003 sec.

Examples of using "Vardığını" in a sentence and their english translations:

O, vardığını bana bildirdi.

He let me know that he had arrived.

Eve ne zaman vardığını biliyorum.

I know what time you got home.

Herkesin güvenli bir şekilde vardığını umuyorum.

I hope everyone has arrived safely.

Bana ilk olarak kimin vardığını sordu.

She asked me who had arrived first.

Tom'un ne zaman Japonya'ya vardığını bilmiyorum.

I don't know when Bob got to Japan.

Fas'a sağ salim vardığını duyunca rahatladım.

I'm relieved to hear that you arrived safe and sound in Morocco.

Onun uçağının ne zaman vardığını biliyor musun?

- Do you know the time of arrival of his plane?
- Do you know when his plane is arriving?

Tom bana oraya önce kendisinin vardığını söyledi.

- Tom told me he got there first.
- Tom told me that he got there first.

Tom'un buraya ne zaman vardığını biliyor musun?

Do you know what time Tom got here?

Tom Mary'nin güvenli şekilde eve vardığını duyduğunda rahatladı.

Tom was relieved to hear that Mary had arrived home safely.

İnsanların dünya hakkındaki çıkarımları nasıl yaptığını; sonuca nasıl vardığını,

I love to learn about how people make inferences about the world;

Her şeyden önce, oraya nasıl vardığını bana anlatmanı istiyorum.

First of all, I want you to tell me how did you get there.