Translation of "Valizini" in English

0.005 sec.

Examples of using "Valizini" in a sentence and their english translations:

- Valizini topluyor.
- Valizini hazırlıyor.

She's packing her suitcase.

Valizini taşıyayım.

Let me carry your suitcase.

Valizini unuttun.

You forgot your suitcase.

Tom valizini topluyor.

- Tom is packing up.
- Tom's packing.
- Tom is packing.

Lütfen valizini aç.

Please open your suitcase.

O, aceleyle valizini hazırladı.

He hastily packed his bags.

Tom valizini yeniden topladı.

Tom repacked his suitcase.

Tom Mary'ye valizini taşıttı.

Tom got Mary to carry his suitcase.

Tom aceleyle valizini hazırladı.

Tom hastily packed his suitcase.

Tom bana valizini taşıttı.

Tom made me carry his suitcase.

Tom valizini boşaltmayı bitirdi.

Tom has finished unpacking his suitcase.

Tom'a valizini geride bıraktırdım.

I made Tom leave his suitcase behind.

Bu, valizini bulduğum adam.

That's the man whose suitcase I found.

Tom valizini paketlemeyi bitirdi.

Tom finished packing his suitcase.

Tom, Mary'nin valizini kaldıramadı.

Tom couldn't lift Mary's suitcase.

Tom'un valizini nereye koyduğunu bilmiyorum.

I don't know where Tom put his suitcase.

Tom valizini bıraktı ve kaçtı.

Tom dropped his suitcase and ran away.

Onun valizini onun için topladım.

I packed her suitcase for her.

Tom'a valizini nereye koyacağını söyledim.

I told Tom where to put his suitcase.

Mary Tom'dan valizini taşımasını istedi.

Mary asked Tom to carry her suitcase.

Tom Mary'nin valizini bagajdan çıkardı.

Tom took Mary's suitcase out of the trunk.

Tom Mary'nin valizini odasına taşıdı.

Tom carried Mary's suitcase up to her room.

Tom valizini açtı ve boşaltmaya başladı.

Tom opened his suitcase and began unpacking.

Tom Mary'ye valizini nereye koyacağını söyledi.

Tom told Mary where to put her suitcase.

Tom Mary'nin valizini onun için taşıdı.

Tom carried Mary's suitcase for her.

Kumiko havaalanında valizini bir hamala taşıttı.

Kumiko got a porter to carry her suitcase at the airport.

Tom'un valizini hazırlamasına yardım eder misin?

Could you help Tom pack his suitcase?

Tom sadece valizini topladı ve gitti.

Tom just packed up and left.

Tom, Mary'nin valizini çoktan arabadan çıkarmıştı.

Tom has already taken Mary's suitcase out to the car.

Tom, Mary'nin valizini toplamasına yardım etti.

Tom helped Mary pack her suitcase.

Tom, Mary'nin valizini misafir odasına taşıdı.

Tom carried Mary's suitcase up to the guest room.

Tom zaten Mary'nin valizini arabadan çıkardı.

Tom has already taken Mary's suitcase out of the car.

Tom Mary'nin valizini hazırlamasını bitirmesi için sabırla bekledi.

Tom waited patiently for Mary to finish packing her suitcase.

Tom'a sarıldıktan sonra, Mary valizini aldı ve gitti.

After hugging Tom, Mary picked up her suitcase and left.

Senin valizini kimin aldığı konusunda hiçbir fikrim yok.

I have no idea who took your suitcase.

O dün gece valizini hazırlamayı bitirdiğinden dolayı bu sabah erken hazırlanabildi.

- She packed yesterday, so as to be ready early today.
- She was able to be ready early this morning, because she finished packing last night.

Yabancı bir ülkede pasaportunu kaybetmek valizini kaybetmekten veya cüzdanını çaldırmaktan daha kötüdür.

Losing your passport in a foreign country is worse than losing your luggage or having your wallet stolen.

Tom, Mary'ye valizini taşımayı teklif etti ama Mary, valizi kendisinin taşımak istediğini söyledi.

Tom offered to carry Mary's suitcase, but she told him she wanted to carry it herself.