Translation of "Uçmayı" in English

Sana uçmayı öğretebilirim.

I can teach you how to fly.

Uçmayı sever misin?

Do you like flying?

Tom uçmayı sevmez.

Tom doesn't like to fly.

İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı.

Human beings succeeded in flying into space.

Kuşlar içgüdüyle uçmayı öğrenirler.

Birds learn to fly by instinct.

Bana uçmayı öğretebilir misin?

Can you teach me to fly?

O gerçekten uçmayı sevmez.

He really doesn't like to fly.

Kuşlar uçmayı içgüdüsel olarak öğrenirler.

Birds learn to fly instinctively.

Uçmayı öğrenmek ne kadar zordur?

How hard is learning to fly?

- Uçmayı biliyorum.
- Nasıl uçulacağını biliyorum.

- I can fly.
- I know how to fly.

Delta kanatla uçmayı hiç denemedim.

I've never tried hang gliding.

Gökyüzünde uçmayı hiç hayal eder misin?

Do you ever dream about flying through the sky?

- Sana uçmayı öğretebilirim.
- Sana nasıl uçulacağını öğretebilirim.

I can teach you how to fly.

Turna, köpeğin aksine, uçmayı hiç hayal etmemiş.

The crane, unlike the dog, has never dreamed of flying.

Penguenler uçmayı öğrenirlerse ciddi sıkıntı içinde oluruz.

If penguins ever learn to fly, we'll be in serious trouble.

Ben ne zaman seyahat etsem uçmayı tercih ederim.

Whenever I travel, I prefer to fly.

Henüz karar vermedim ama uçmayı trenle gitmeye tercih ederim.

I haven't decided yet, but I prefer flying to going by train.

- Bana nasıl uçacağımı öğretebilir misin?
- Bana uçmayı öğretir misin?

Can you teach me how to fly?