Translation of "öğretebilir" in English

İspanyolca öğretebilir.

He is capable of teaching Spanish.

İngilizce öğretebilir.

She is capable of teaching English.

O, Fransızca öğretebilir.

He is capable of teaching French.

Bana öğretebilir misin?

Can you teach me?

Tom Fransızca öğretebilir.

- Tom is able to teach French.
- Tom can teach French.

Fransızca öğretebilir misin?

Can you teach French?

- Bana nasıl yüzeceğimi öğretebilir misin?
- Bana yüzmeyi öğretebilir misin?

Can you teach me how to swim?

Bana İngilizce öğretebilir misin?

Can you teach me English?

Bana dövüşmeyi öğretebilir misin?

- Can you teach me to fight?
- Can you teach me how to fight?
- Could you teach me how to fight?

Tom çocuklarına Fransızca öğretebilir.

Tom might be able to teach French to your kids.

Bana Fransızca öğretebilir misin?

Can you teach me French?

Bana dilinizi öğretebilir misiniz?

Could you teach me your language?

Bana uçmayı öğretebilir misin?

Can you teach me to fly?

Bana Portekizce öğretebilir misin?

Can you teach me Portuguese?

Tom Fransızca öğretebilir mi?

Can Tom teach French?

Tom yine Fransızca öğretebilir.

Tom might teach French again.

Bana nasıl dövüşeceğimi öğretebilir misin?

- Can you teach me to fight?
- Can you teach me how to fight?

Bana satranç oynamayı öğretebilir misin?

Can you teach me to play chess?

Umarım birisi Tom'a French'i öğretebilir.

Hopefully, someone can teach Tom French.

Tom gerçekten Fransızca öğretebilir mi?

Can Tom really teach French?

Onu nasıl yapacağımı bana öğretebilir misin?

Can you teach me how to do that?

Kendimi nasıl savunacağımı bana öğretebilir misin?

Can you teach me how to defend myself?

Bana nasıl hırsızlık yapılacağını öğretebilir misin?

Can you teach me how to steal?

Nasıl ata binileceğini bana öğretebilir misin?

Can you teach me how to ride a horse?

O şarkıyı çalmayı bana öğretebilir misin?

Can you teach me how to play that song?

Nasıl golf oynanılacağını bana öğretebilir misin?

Can you teach me how to play golf?

Gaydanın nasıl çalınacağını bana öğretebilir misin?

Can you teach me how to play the bagpipes?

Bana ukeleleyi nasıl çalacağımı öğretebilir misin?

Can you teach me how to play a ukulele?

Dağcılık insana sabır ve hoşgörüyü öğretebilir.

Mountaineering can teach people patience and tolerance.

Bana nasıl kravat bağlanacağını öğretebilir misin?

Could you teach me how to tie a tie?

Tom Mary'ye bunu nasıl yapacağını öğretebilir.

Tom could teach Mary how to do that.

Tom, Mary'ye nasıl araba süreceğini öğretebilir.

Tom could teach Mary how to drive.

Tom size nasıl araba kullanacağınızı öğretebilir.

Tom could teach you how to drive.

Bana nasıl araba süreceğimi öğretebilir misin?

Can you teach me how to drive?

Nasıl satranç oynanılacağını bana öğretebilir misin?

Could you teach me how to play chess?

O fizik öğretmeni ama matematik de öğretebilir.

He's a teacher of physics, but can also teach math.

Bana biraz Vietnamca cümle öğretebilir misin, lütfen!

Could you teach me some Vietnamese phrases, please?

O, hem İngilizce hem de Fransızca öğretebilir.

He is capable of teaching both English and French.

Edebiyat bize kendimiz hakkında çok şey öğretebilir.

Literature can teach us much about ourselves.

Umarım Tom, Mary'ye bunu nasıl yapacağını öğretebilir.

I hope Tom can teach Mary how to do that.

Tom muhtemelen Mary'ye nasıl araba süreceğini öğretebilir.

Tom could probably teach Mary how to drive.

Tom muhtemelen sana nasıl araba süreceğini öğretebilir.

Tom could probably teach you how to drive.

Sanırım Tom Mary'ye nasıl araba kullanacağını öğretebilir.

- I think Tom could teach Mary how to drive.
- I think that Tom could teach Mary how to drive.

Bence Tom size nasıl araba sürebileceğinizi öğretebilir.

- I think Tom could teach you how to drive.
- I think that Tom could teach you how to drive.

Umarım Tom nasıl araba süreceğini Mary'ye öğretebilir.

I hope Tom can teach Mary how to drive.

Tom hem Fransızca hem de İngilizce öğretebilir.

Tom can teach both French and English.

Bana senin çaldığın gibi gitar çalmayı öğretebilir misin?

Can you teach me how to play the guitar like you do?

Bana Fransızca olarak nasıl özür dileneceğini öğretebilir misin?

Can you teach me how to apologize in French?

- Bana nasıl uçacağımı öğretebilir misin?
- Bana uçmayı öğretir misin?

Can you teach me how to fly?

- O, hem İngilizce hem de Fransızca öğretebilir.
- O hem İngilizce hem de Fransızca öğretme yeteneğine sahiptir.

He is capable of teaching both English and French.