Translation of "Ticari" in English

0.007 sec.

Examples of using "Ticari" in a sentence and their english translations:

Ticari açıdan fiyaskoydu.

It was a commercial flop.

İngilizce ticari olarak yararlıdır.

English is useful in commerce.

Bu bir ticari gazete.

This is a business paper.

Fabrikamızda ticari eşya üretilir.

In our factory, goods are produced.

Bu bir ticari örnek.

It's a commercial example.

Bir ticari firmada çalışıyorum.

I work for a trading company.

Ticari ve ticarileşmeye başlayan çiftliklerin

and accepting that commercial farms and the introduction of commercial farms

Mektup ticari terimler kullanarak yazıldı.

The letter was written using business terms.

O ticari zekalı bir bayan.

She is a lady of business acumen.

Ticari marka çok iyi bilinir.

The trademark is very well known.

Fakat TiVo ticari bir başarısızlıktır.

But TiVo's a commercial failure.

Sekreter, ticari yazışmalar üzerinde çalışıyor.

The secretary works on business correspondence.

Tom bir ticari havayolu pilotudur.

Tom is a commercial airline pilot.

Orada bir ticari şirkette çalışıyor.

He works for a trading company there.

Bu bilgi ticari sır niteliğinde.

This information is a trade secret.

Hala bu ticari kampanyaların başında geliyor.

white women are still at the forefront of these commercial campaigns.

Pek çok ticari işlem iptal edildi.

to be cancelled.

Emirliği ticari, turistik, lojistik ve hatta

have turned this emirate into a commercial, touristic, financial, logistical, and even

Ticari şirketlerimiz bütün dünyada işlerini yaparlar.

Our trading companies do business all over the world.

İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.

Exporting is a commercial activity which transcends borders.

Bu bilgiyi ticari amaçlı kullanmak yasak.

It's forbidden to use this information commercially.

Tom Boston'a bir ticari uçuş aldı.

Tom took a commercial flight to Boston.

Bunun onun ticari markası olduğunu düşünüyorum.

I think that is his trademark.

Belki de beyin aktivitelerimizi ticari şekillerde kullanırız;

That we will trade our brain activity

19. yüzyılın büyük ticari çeşitliliği hâline geliyor.

because it tastes just that good.

Aynı şey ticari politika için de geçerlidir.

The same goes for commercial policy.

Ticari müşterilere hitap etmez çünkü klavyesi yoktur.

And it doesn't appeal to business customers because it doesn't have a keyboard.

New York'ta çok sayıda ticari firma vardır.

There are many commercial firms in New York.

Ağabeyim büyük bir ticari kuruluşta görev yapıyor.

- My elder brother got a position in a big business.
- My older brother got a position in a big business.

Köpeğimi ticari köpek maması ile asla beslemem.

I would never feed my dog commercial dog food.

Bütün ticari anlayışımın Noel'imi mahvetmesine izin vermeyeceğim.

I won't let all that commercialism ruin my Christmas.

Bu ticari uygulamalar sizin için ne ifade edebilir?

what might these commercial practices mean to you?

Japonya'da ticari bir otelde kalmak daha az pahalıdır.

In Japan it is less expensive to stay in a Business hotel.

Ekonomik durgunluğa karşın, ticari ürün fiyatları hala yüksek.

In spite of the depression, the prices of commodities are still high.

Benim veteriner köpeğini ticari köpek maması ile beslemeyecek.

My vet won't feed his dog commercial dog food.

Betimleme, bir şirketin tescilli ticari markasını ihlal etti.

The depiction violated a company's registered trademark.

Ve gezengendeki en büyük endüstriyel ve ticari güç oldu. )

and to become the largest industrial and trading power on the planet).

- 13 yıldır ticari jet uçuruyorum.
- 13 yıldır yolcu uçağı uçuruyorum.

I've been flying commercial jets for 13 years.

İki ülke arasında her an bir ticari sürtünme ortaya çıkabilir.

Trade friction might arise between the two nations at any moment.

Amerika Birleşik Devletleri'nin İngiltere ile hiçbir ticari bir anlaşması yoktu.

The United States had no commercial treaty with Britain.

İki ülke arasındaki ticari ilişkiler, diplomatik ilişkilerin kurulmasından önce başlamıştı.

Commercial relations between the two nations had started prior to the establishment of diplomatic relations.

Sadece Emirlikler değil, tüm dünyada ticari değişim için bir istasyon haline

And it turned into a station for commercial exchange in the whole world, not just the Emirates,

Eğitimli ticari uçak pilotu, bir radyo sunucusu, bir yazar, ve dünyadaki

experienced commercial pilot, a radio host, a writer, an entrepreneur AND the CEO of one

Birkaç ticari uçuş var, küçük konteyner nakliye, turist yok ve daraltılmış balıkçılık

There are few commercial flights, little container shipping, no tourists and a collapsed fishing

. Ve ayrıcalıklı konumu nedeniyle ticari nakliye gemileri için önemli bir istasyon haline geldi

which was inaugurated in the year one thousand nine hundred and seventy-nine. And it became a prominent

Bu süre zarfında ABD, aynı zamanda yurtdışındaki ticari ve askeri çıkarlarını korumak için

During this time, America also began using its influence to protect its growing commercial

Otto Frederick Rohwedder, ticari kullanım için ilk otomatik ekmek dilimleme makinesini icat etti.

Otto Frederick Rohwedder invented the first automatic bread-slicing machine for commercial use.

Size Kızıldeniz'in ticari gemiler için çok tehlikeli olduğunu anlattığımı hatırladınız mı? O korsanlık durumunu.

Do you remember when I told you that the Red Sea is extremely dangerous for merchant ships?

Fakat bu parayı almak için iş sahipleri, Chase ve Bank of Amerika gibi ticari bankalar

But to get the money, business owners had to apply through commercial banks,

Ekoloji açısından, Antarktika turizm için ya da ticari keşif için değil, sadece araştırma için korunmalıdır.

From the standpoint of ecology, Antarctica should be reserved solely for research, not for tourism or for commercial exploration.

1969'da ticari bilgisayarlar için sanal bellek üzerine tartışma sona erdi. David Sayre tarafından yönetilen bir IBM araştırma ekibi sanal bellek yükleme sisteminin tutarlı olarak en iyi elle kontrol edilen sistemlerden daha iyi çalıştığını gösterdi.

By 1969 the debate over virtual memory for commercial computers was over. An IBM research team led by David Sayre showed that their virtual memory overlay system consistently worked better than the best manually controlled systems.