Translation of "Tartışmaktan" in English

0.005 sec.

Examples of using "Tartışmaktan" in a sentence and their english translations:

- Tartışmaktan yorgunum.
- Tartışmaktan bıktım.

I'm tired of arguing.

Tartışmaktan çok bıktım.

I'm too tired of arguing.

Lütfen tartışmaktan vazgeçin.

Please cease from quarreling.

Tartışmaktan nefret ederim.

I hate arguing.

- Bazıları tartışmaktan nefret ederler.
- Bazı insanlar tartışmaktan nefret ederler.

Some people hate to argue.

Seninle tartışmaktan nefret ediyorum.

- I hate to argue with you.
- I hate arguing with you.

Bazıları tartışmaktan nefret ederler.

Some people hate to argue.

Bunu tartışmaktan memnun olurum.

I'd be happy to discuss it.

Seninle tartışmaktan memnun oldum.

- I've enjoyed talking to you.
- I have enjoyed talking to you.

Tom'la tartışmaktan nefret ediyorum.

I hate arguing with Tom.

Ben dini tartışmaktan kaçınmayı tercih ederim.

I prefer to refrain from discussing religion.

O, onunla tartışmaktan daha iyisini biliyordu.

She knew better than to argue with him.

Tom Mary ile tartışmaktan kaçınmaya çalışıyor.

Tom is trying to avoid arguing with Mary.

İnsanların tartışmaktan kaçınmak istediği bazı şeyler vardır.

There are some things that people like to avoid discussing.

Tom Mary ile tartışmaktan daha iyisini bilmeli.

Tom ought to know better than to argue with Mary.

Tom Mary ile tartışmaktan kaçınmak için bir şey yapacak.

Tom will do anything to avoid arguing with Mary.

İnternette yabancılarla tartışmaktan bıktıysanız, gerçek hayatta onlardan biriyle konuşmayı deneyin.

If you're tired of arguing with strangers on the Internet, try talking with one of them in real life.