Translation of "Taşımasına" in English

0.005 sec.

Examples of using "Taşımasına" in a sentence and their english translations:

Bunu taşımasına izin ver.

Let her carry it.

- Tom'un masasını taşımasına yardımcı oldum.
- Tom'un, kendi masasını taşımasına yardım ettim.

I helped Tom move his desk.

Onun tabloyu taşımasına izin verme.

Don't let him move the table.

Tom'un bavulları taşımasına yardım ettim.

I helped Tom carry in the suitcases.

Tom'un onu taşımasına izin ver.

Let Tom carry it.

Onun onu taşımasına izin ver.

Let him carry it.

Tom'un valizlerini taşımasına yardım etmeliydin.

- You should've helped Tom carry his suitcases.
- You should have helped Tom carry his suitcases.

Tom'un piyanoyu taşımasına yardım ettim.

I helped Tom move the piano.

Tom'un kutuları taşımasına yardım ettim.

I helped Tom carry the boxes.

Tom'un mobilyaları taşımasına yardım ettim.

I helped Tom move the furniture.

Tom'un masasını taşımasına yardım ettim.

- I helped Tom move his desk.
- I helped Tom carry his desk.

Tom Mary'nin kanepeyi taşımasına yardım etmeliydi.

Tom should have helped Mary move the sofa.

Tom Mary'nin bavullarını taşımasına yardım ediyor.

Tom is helping Mary carry in her suitcases.

Tom Mary'nin kanapeyi taşımasına yardım etti.

Tom helped Mary move the sofa.

Bagajını üst kata taşımasına yardım ettim.

- I helped him to carry his baggage upstairs.
- I helped him carry his luggage upstairs.

Onun paketleri taşımasına yardımcı olmak istiyorum.

I want to help him carry the packages.

Erkek kardeşimin masasını taşımasına yardım ettim.

I helped my brother move his desk.

Tom Mary'nin şifonyerini taşımasına yardım etti.

Tom helped Mary move the dresser.

Tom Mary'nin bavullarını taşımasına yardım etti.

Tom helped Mary carry her suitcases.

Tom Mary'nin mobilyayı taşımasına yardımcı olur.

Tom helps Mary move the furniture.

Tom Mary'nin çantalarını taşımasına yardım etti.

Tom helped Mary carry her bags.

Tom'un piyanoyu taşımasına yardım etmek zorundayım.

I have to help Tom move the piano.

Tom'un kutuları arabasına taşımasına yardım etmelisin.

You should help Tom carry the boxes out to his car.

Tom, Mary'nin valizlerini taşımasına yardım etmedi.

Tom didn't help Mary carry her suitcases.

Tom, Mary'nin kuyudan su taşımasına yardımcı oldu.

Tom helped Mary carry water from the well.

Doktor, babamın ağır şeyler taşımasına müsaade etmedi.

The doctor didn't allow my father to carry heavy things.

Tom Mary'nin bazı mobilyaları taşımasına yardım etti.

Tom helped Mary move some furniture.

Tom bana piyanosunu taşımasına yardım edip etmeyeceğimi sordu.

Tom asked me if I would help him move his piano.

Tom'un öğleden sonra bazı şeylerini taşımasına yardım ediyorum.

I'm helping Tom move some of his things this afternoon.

Tom'un ve Mary'nin piyanoyu taşımasına yardım etmek zorundayım.

I have to help Tom and Mary move a piano.

Tom, Mary'nin arabasına bir şeyler taşımasına yardımcı oldu.

Tom helped Mary carry stuff out to her car.

Tom Mary'nin kanepeyi odanın diğer tarafına taşımasına yardım etti.

Tom helped Mary move the sofa to other side of the room.

Tom, piyanoyu taşımasına yardım etmek için birine para verdi.

Tom paid someone to help him move the piano.

Okul astım spreyini yanında taşımasına izin vermediği için çocuk astım krizinden öldü.

The child died from an asthma attack because the school didn't allow him to carry his inhaler with him.