Translation of "Spagetti" in English

0.012 sec.

Examples of using "Spagetti" in a sentence and their english translations:

Spagetti yaptım.

I made spaghetti.

Tom spagetti yiyor.

Tom is eating spaghetti.

O spagetti yaptı.

He made spaghetti.

Tom spagetti yaptı.

Tom made spaghetti.

Mary spagetti yaptı.

Mary made spaghetti.

Biz spagetti yaptık.

We made spaghetti.

Onlar spagetti yaptı.

They made spaghetti.

Ben spagetti yiyorum.

I'm eating spaghetti.

Spagetti sever misiniz?

Do you like spaghetti?

Spagetti karbonhidrat yönünden zengindir.

Spaghetti is high in carbohydrates.

Bu gerçekten spagetti mi?

Is this really spaghetti?

Ben spagetti yemek istiyorum.

I'd like to eat spaghetti.

Tom'un spagetti yaptığını biliyorum.

- I know that Tom is making spaghetti.
- I know Tom is making spaghetti.

Bana spagetti yapmayı gösterdi.

She showed me how to make spaghetti.

Yassı spagetti sever misin?

Do you like linguine pasta?

Bu gece tekrar spagetti istemiyorum.

I don't want spaghetti again tonight.

Ben spagetti pişirmede oldukça iyiyim.

I'm pretty good at cooking spaghetti.

Sen spagetti yaptın, değil mi?

You made spaghetti, didn't you?

Yüzünde biraz spagetti sosu var.

You have some spaghetti sauce on your face.

Tom iki tabak spagetti yedi.

Tom ate two plates of spaghetti.

Ben spagetti sepeti sipariş edeceğim.

I will order the spaghetti basket.

Tom'un en sevdiği yemek spagetti.

Tom's favorite food is spaghetti.

Tom'un spagetti yapma şeklini beğenmiyorum.

I don't like the way Tom makes spaghetti.

Genellikle spagetti sosuma mantarları koyarım.

I usually put mushrooms in my spaghetti sauce.

Tom bizim için spagetti pişirdi.

Tom cooked spaghetti for us.

Sanırım Tom spagetti pişirmeyi bilmiyor.

I think Tom doesn't know how to cook spaghetti.

Spagetti desen yok, makarna desen yok --

No spaghetti, no pasta --

Tom akşam yemeği için spagetti yaptı.

Tom made spaghetti for dinner.

Biraz daha spagetti istemediğinden emin misin?

Are you sure you don't want a little more spaghetti?

Çok fazla dondurma ve spagetti yememelisin.

You must not eat too much ice-cream and spaghetti.

Herkes için yeterli spagetti yaptığımı sanmıyorum.

- I don't think I've made enough spaghetti for everyone.
- I don't think that I've made enough spaghetti for everybody.
- I don't think that I've made enough spaghetti for everyone.
- I don't think I've made enough spaghetti for everybody.

Spagettinin spagetti ağaçlarında yetiştiğini biliyor muydun?

Did you know that spaghetti grows on spaghetti trees?

Tom bana nasıl spagetti yapacağımı gösterdi.

Tom showed me how to make spaghetti.

Tom akşam yemeği için spagetti pişirdi.

Tom cooked spaghetti for dinner.

Tom Mary'nin spagetti yapma tarzından hoşlanmıyor.

Tom doesn't like the way Mary makes spaghetti.

- Biz spagetti pişirmek için su kaynatıyoruz.
- Spagetti yapmak için su kaynatıyoruz.
- Spagetti pişirmek için su kaynatıyoruz.
- Çubuk makarna yapmak için su kaynatıyoruz.

We boil water to cook spaghetti.

Annesi masayı hazırlarken Tom spagetti sosunu karıştırdı.

Tom stirred the spaghetti sauce while his mother set the table.

Bu şimdiye kadar yediğim en iyi spagetti.

This is the best spaghetti I've ever eaten.

- Uzun makarnayı sever misin?
- Spagettiyi sever misin?
- Çubuk makarna sever misin?
- Spagetti sever misin?
- Spagetti sever misiniz?

Do you like spaghetti?

Tom akşam yemeği için Mary'nin spagetti yapmasını istiyor.

Tom wants Mary to make spaghetti for dinner.

Hangisini tavsiye edersin, spagetti mi yoksa pizza mı?

Which would you recommend, spaghetti or pizza?

Onun Noodliness'i, Uçan Spagetti Canavarı evrende nihai gerçektir.