Translation of "Sormadan" in English

0.005 sec.

Examples of using "Sormadan" in a sentence and their english translations:

Sormadan bir şeye dokunmayın.

- Don't touch anything without asking.
- Don't touch anything without asking first.

Sormadan giysilerimi almaktan vazgeç.

Stop borrowing my clothes without asking.

Önemli soruları sormadan geçme.

Don't leave important questions unasked.

Mary bana sormadan giysilerimi aldı.

Mary borrowed my clothes without asking me.

Kendime "Neden böyle?" diye sormadan yapamıyorum.

And I can't help but find myself asking, "Why is that?"

Borçlarını onlara nasıl aldığını sormadan ödedim

I’ve paid off your debts, without asking how you got them

Önce ona sormadan Tom'un bıçağını kullanmamalıydım.

I shouldn't have used Tom's knife without asking him first.

Önce Tom'a sormadan asla bir şey yapmam.

I never do anything without asking Tom first.

John sormadan birkaç adet pastayı kendisi aldı.

John helped himself to several pieces of pie without asking.

Sormadan Tom'un arabasını ödünç almak istediğinden emin misin?

Are you sure you want to borrow Tom's car without asking?

Öncelikle sormadan sizin herhangi bir şeyinizi asla ödünç almam.

I'd never borrow anything of yours without asking first.

Mary onun dizüstü bilgisayarını sormadan aldığı için Tom kızgın.

Tom is angry because Mary borrowed his laptop without asking.

- Tom'un şemsiyesini sormadan ödünç aldım.
- Tom'un şemsiyesini rica etmeden ödünç aldım.

I borrowed Tom's umbrella without asking.