Translation of "Kendime" in English

0.007 sec.

Examples of using "Kendime" in a sentence and their english translations:

- Kendime güveniyorum.
- Kendime inanıyorum.

I believe in myself.

Kendime dinletemedim.

I couldn't make myself heard.

Kendime kızgınım.

I'm mad at myself.

Kendime güvenmiyorum.

I don't trust myself.

Kendime şaşırdım.

I'm surprised at myself.

Kendime üzülüyorum.

I'm upset at myself.

Kendime bakamıyorum.

I can't take care of myself.

Ben kendime güveniyorum.

I am self-confident.

Kendime dedim ki

And I said to myself,

Kendime diyordum ki

And I was like, "You know what?

Şimdi kendime bakabiliyorum.

I can look after myself now.

Kendi kendime konuşuyorum.

- I talk to myself.
- I'm talking to myself.

Kendime saygı duymuyorum.

I have no self-esteem.

Sanırım kendime sıçacağım.

I think I'm gonna shit myself.

Kendi kendime gülümsedim.

I smiled to myself.

Ben kendime kızgındım.

I was angry at myself.

Sanırım kendime bakabilirim.

I think I can take care of myself.

Kendime inanmakta zorlanıyorum.

- I'm having trouble believing it myself.
- I hardly believe it myself.

Sebebini kendime sordum.

I asked myself why.

Ben kendime inandım.

I believed in myself.

Kendi kendime konuşurum.

I talk to myself.

Kendime geldiğimde hastanedeydim.

- When I came to myself, I was in the hospital.
- When I came to, I was in the hospital.
- When I regained consciousness, I was in the hospital.

Kendime dikkat edebilirim.

I can look out for myself.

Kendime Fransızca öğrettim.

I taught myself French.

Kendime bunu söylüyorum.

That's what I tell myself.

Kendime biraz kızgınım.

I'm kind of mad at myself.

Aynada kendime baktım.

- I looked at myself in the mirror.
- I stared at myself in the mirror.

Kendime aptallık etmedim.

I didn't make a fool of myself.

Kendime yalan söyleyemem.

I can't lie to myself.

Kendime saygı duyuyorum.

I respect myself.

Kendime güvenim var.

I have confidence.

Artık kendime bakamam.

I can no longer take care of myself.

Muhtemelen kendime bakabilirim.

I can probably take care of myself.

- Kendime bile yardım edemiyorum.
- Kendime bile faydam olmuyor.

I can't even help myself.

- Kendime gülmemek elimde değildi.
- Kendime gülmekten alıkoyamadım kendimi.

I couldn't help but laugh to myself.

- Bazen kendime bir muammayım.
- Bazen kendi kendime anlaşılmaz oluyorum.

Sometimes I am an enigma to myself.

Kendi kendime dedim ki:

I thought to myself:

Yani düşüncemi kendime saklıyor

just keeping kind of to myself,

Öylesine kendime güvenliyim ki,

I am so self confident, you know.

Oturup kendime şunları söyledim,

And I had to sit down, and I had to tell myself,

Ve sürekli kendime soruyordum:

and I continuously asked myself,

Onu kendime çekmeye çalışabilirim.

I could always try and lure it in.

Kendime gelince, ben memnunum.

As for myself, I am satisfied.

Onu kendi kendime söyledim.

I said that to myself.

Kendime bir içki koydum.

I poured myself a drink.

Kendime bir biftek pişirdim.

I cooked myself a steak.

Kendime rağmen kahkaha attım.

I laughed in spite of myself.

Kendi kendime düşünmek istiyorum.

I want to think for myself.

Kendime bir köpek aldım.

I bought myself a dog.

İşi kendi kendime bitirdim.

I finished the job on my own.

Aynı soruyu kendime soruyorum.

- I've been asking myself the same question.
- I ask myself the same question.

Kendime aynı şeyi soruyorum.

I've been asking myself the same thing.

Kendime bir sandviç yaptım.

I made myself a sandwich.

Kendime gerçekdışı hedefler belirlemiyorum.

I don't set myself unrealistic goals.

Kendime gerçekçi hedefler belirliyorum.

I set myself realistic goals.

Kendime bir aperitif alacaktım.

I was going to get myself a snack.

Kendime bir burger alacağım.

I'm going to get myself a burger.

Kendime hile yapmayı öğretiyorum.

I'm teaching myself to juggle.

Kendime gitar çalmayı öğretiyorum.

I'm teaching myself to play the guitar.

Ahh! kendime iğne batırdım!

Ouch! I've pricked myself!

Kendi kendime mi konuşuyorum?

Am I talking to myself?

Kalabalıkta kendime yol açtım.

I made my way through the crowd.

Aynı soruyu kendime sordum.

I asked myself that same question.

Bazen kendime yardımcı olamıyorum.

Sometimes I can't help myself.

Ben kendime zarar verdim.

I hurt myself.

Ben kendime "Tom" diyorum.

I call myself “Tom”.

Ben gerçekten kendime kızmıştım.

I was really mad at myself.

Bunu kendi kendime yapamazdım.

I couldn't have done it by myself.

Kendime bakacak kadar büyüğüm.

I'm old enough to look after myself.

Kendime pozitif kalmamı söyledim.

I told myself to stay positive.

Şimdi tekrar kendime güveniyorum.

I've got my confidence back now.

Kendime inanıyorum, gerçekten yaparım.

I believe in myself, I really do.

Bunu kendime neden yapıyorum?

Why do I do this to myself?

Kendime oldukça haksızlık ediyorm.

I'm pretty hard on myself.

Kendime bir ay verdim.

I gave myself a month.

Kendime bir yardımcı tuttum.

I've hired myself an assistant.

Kendime bir avukat tuttum.

I've hired myself a lawyer.

Kendime bir trompet aldım.

I bought myself a trumpet.

Kendime bir içki karıştırdım.

I mixed myself a drink.

Kendime bir yer buldum.

I found myself a seat.

Kendime bir içki aldım.

I got myself a drink.

Aynada kendime bakmayı seviyorum.

I love looking at myself in the mirror.

Kendime dikkat çekmek istemedim.

I didn't want to call attention to myself.

Bunu kendi kendime yapacaktım.

I was going to do that by myself.

Kendime biraz şarap koydum.

I poured myself some wine.

Yine kendime zarar verdim.

I've hurt myself again.

Kendime mükemmel şekilde bakabiliyorum.

- I am perfectly capable of looking after myself.
- I'm perfectly capable of looking after myself.

- Kendime yardım edemiyorum.
- Kendimi alamıyorum.
- Kendime hâkim olamıyorum.
- Kendimi tutamıyorum.

I can't help myself.

- Kendime yiyecek bir şey aldım.
- Kendime yiyecek bir şeyler aldım.

I got myself something to eat.

- Kendime içecek bir şey döktüm.
- Kendime içecek bir şey doldurdum.

I poured myself something to drink.

- Kendime o soruyu sorup duruyorum.
- Kendime aynı soruyu sorup durmaktan alıkoyamıyorum.

I can't stop asking myself that same question.

- Ben sürekli olarak kendi kendime konuşurum.
- Daima kendi kendime lakırdı ederim.

I constantly talk to myself.

Bunu kendime her zaman yapıyorum.

I do this myself all the time.

Müzik dinleyerek kendime moral verdim.

I cheered myself up by listening to music.