Translation of "Soğur" in English

Yükseğe tırmandıkça, hava soğur.

The higher we climb, the colder it becomes.

Yükseğe tırmandığında hava soğur.

As you climb higher, the air becomes colder.

Biz yukarı çıkarken hava soğur.

As we go up higher, the air becomes cooler.

Daha derine daldığımız zaman su soğur.

As we dive deeper, the water becomes colder.

Yılın bu zamanında burada hava soğur.

It gets cold here at this time of the year.

Ne kadar yükseğe tırmanırsak, hava o kadar soğur.

The higher we climb, the colder it gets.

Sabahları ve akşamları hava soğur, bu yüzden nasıl giyineceğime dikkat etmek istiyorum.

It gets cold in the mornings and evenings, so I want to take care how I dress.