Translation of "Satan" in English

Kendini ağırdan satan kızlardan hoşlanmam.

I don't like girls who play hard to get.

Tom Mary'nin çaldığı uyuşturucuları satan biriydi.

Tom was the one who sold the drugs that Mary stole.

Bu, ayın en çok satan kitabı.

This is the highest selling book of the month.

Bu ilaçları satan kişiler arasında bağlantı kuruyor.

with those who are selling their private leftovers.

Tom piyango bileti satan bir market arıyor.

Tom is looking for a convenience store that sells lottery tickets.

Çiftin tebrik kartları satan bir işletmesi var.

The couple has a business of selling greeting cards.

Bu geçen hafta en çok satan kitaptı.

This was the best-selling book last week.

Danielle Steel hayattaki en çok satan yazardır.

Danielle Steel is the bestselling author alive.

Aslında artık kurşunlu benzini satan var mı?

Does anyone actually sell leaded gasoline anymore?

Tom tuğla satan bir firma için çalışıyor.

Tom works for a company that sells bricks.

Onu, ikinci el eşya satan bir dükkândan aldım.

I bought it in a thrift store.

Bir tüccar malları alan ve satan bir kişidir.

A merchant is a person who buys and sells goods.

En iyi satan romanı yazarak bir servet yaptı.

He made a fortune by writing a best selling novel.

Bu eti bana satan kasap her zaman sevecendir.

The butcher who sold me this beef is always friendly.

Sami inşaat malzemeleri satan bir şirket için çalıştı.

Sami worked for a company that sold building materials.

Tom mangal kömürü satan bir şirket için çalışıyor.

Tom works for a company that sells charcoal.

- Onlar kendilerine ödeme yapmadan MP3 Çalar satan şirketlere dava açıyorlar.
- Kendilerine ödeme yapmadan MP3 Çalar satan şirketlere dava açarlar.

They sue companies that sell MP3 players without paying them.

Ünlü yazar bir başka en çok satan kitabı oluşturdu.

The famous author created another best-selling book.

Onun yeni romanı en çok satan bir kitap oldu.

His new novel has become a best-seller.

Dan İngiliz hükümetine çok gizli bilgiler satan bir köstebekti.

Dan was a mole selling top secret information to the British government.

Sami, iç dekorasyon malzemeleri satan bir firma için çalışıyor.

Sami works for a company that sells interior decoration supplies.

Çevreye sordum ve buralarda onu satan dükkanlar yok gibi görünüyor.

I asked around and there don't seem to be any stores around here that sell that.

Michael Jackson'ın albümü Thriller, tüm zamanların en çok satan albümü.

Michael Jackson's album Thriller is the best-selling album of all time.

Açıklamama izin verin. Sadece borç vermek yerine şirketlerin aldığı borçları satan

Let me explain: instead of just giving loans, they set up off-balance companies that issued

- Bunları artık satan bir yer bulamazsın.
- Bunları artık hiçbir yerden satın alamazsın.

You can't buy these anywhere anymore.

Keşke benim zengin olmam için yeterince satan bir şeyi bulmak için yeterince akıllı olsam.

I wish I was smart enough to invent something that sold well enough for me to get rich.

"Jucklins" Opie Read tarafından yazılmış bir 1896 romanıdır. O zaman en çok satan bir kitaptı.

"The Jucklins" is an 1896 novel by Opie Read. It was a bestseller at that time.