Translation of "Bileti" in English

Bileti unutma.

Don't forget the ticket.

Bileti nereden aldın?

Where did you buy the ticket?

Bileti boşuna aldım.

I got the ticket for nothing.

Ben bileti alacağım.

I'm going to take the ticket.

Bileti ücretsiz aldım.

- I got the ticket free of charge.
- I got the ticket for free.

İşte, arkadaşımın bileti.

Here's my friend's ticket.

Bileti kapıda gösterdim.

- I presented my ticket at the door.
- I showed my ticket at the door.
- I showed the ticket at the gate.

Tom'un bileti nerede?

Where's Tom's ticket?

Bileti henüz ödemedim.

I haven't yet paid for the ticket.

- Otobüs bileti kaç para?
- Tren bileti kaç para?

How much is the ticket?

Uçak bileti ücretinin tutarı tren bileti ücretinden daha yüksek.

The cost of the air fare is higher than of the rail fare.

Beklenenin tersine bileti almadı.

She didn't buy the ticket after all.

O bileti ücretsiz aldı.

- She got the ticket for nothing.
- She got the ticket for free.

Lütfen bu bileti doğrula.

Please validate this ticket.

Onun bir bileti yok.

- You don't have the ticket.
- He doesn't have the ticket.
- She doesn't have the ticket.

Tom'un bir bileti var.

Tom has a ticket.

Bir park bileti aldım.

I got a parking ticket.

Onun bir bileti var.

He has a ticket.

Giriş bileti ne kadar?

How much is the admission ticket?

İki yetişkin bileti, lütfen.

- Two adults, please.
- Two adult tickets, please.

Tom'un bir bileti yok.

Tom doesn't have a ticket.

Tom'un bir bileti yoktu.

Tom didn't have a ticket.

Bileti istediğin kişiye verebilirsin.

You may give the ticket to whomever you like.

O, bileti bedava aldı.

She got the ticket for nothing.

Dönüş bileti aldın mı?

Did you buy a return ticket?

Tren bileti ne kadar?

How much is a train ticket?

Otobüs bileti ne kadar?

How much is a bus ticket?

Tom bileti ikiye böldü.

Tom tore the ticket in half.

Bileti nereden satın aldı?

Where did she buy the ticket?

Nereden giriş bileti alabilirim?

Where can I buy an entrance ticket?

- Bir sinema bileti kaça mal olur?
- Bir sinema bileti kaç para?

How much does a cinema ticket cost?

Sadece piyango bileti almanı engellemez

isn't just the reason you don't buy lottery tickets.

Piyango bileti almak kazanmanı garantilemez

Buying that lottery ticket doesn't guarantee winning,

♪ Uzattın cebinden bileti ♪

♪ You extended the ticket From your pocket ♪

Bu bileti değiştirir misiniz, lütfen?

Could you change this bill, please?

Bana indirim bileti var mı?

Are there any discount tickets for me?

Gidiş dönüş bileti aldın mı?

Did you buy a round-trip ticket?

Bir gidiş-dönüş bileti aldım.

I bought a round-trip ticket.

Bir giriş bileti ne kadar?

How much does an entrance ticket cost?

Bu bileti ilk gelene ver.

Give this ticket to whoever comes first.

O bileti Tom'dan mı aldın?

Did you get that ticket from Tom?

Leon'a bir dönüş bileti, lütfen.

A return ticket to Leon, please.

Tom üç piyango bileti aldı.

Tom bought three lottery tickets.

Brezilya'da otobüs bileti oldukça pahalıdır.

Bus tickets in Brazil are quite expensive.

Bir otobüs bileti ne kadar?

How much does a bus ticket cost?

Tom piyango bileti aldı mı?

Did Tom buy a raffle ticket?

Şikago'ya gidiş-dönüş bileti istiyorum.

I want a round-trip ticket to Chicago.

Evime erken uçuş bileti aldım.

I took an early flight home.

Birmingham'a sadece gidiş bileti lütfen.

A one-way ticket to Birmingham, please.

Bu bileti onu isteyene verebilirsin.

You may give this ticket to whoever wants it.

Bir iptal bileti alabilir miyim?

Can I have a rain check?

Bir dönüş bileti satın aldım.

I bought a return ticket.

Keşke bir konser bileti alsaydım.

I wish I had bought a concert ticket.

Bu bileti iptal edebilir miyim?

Can I cancel this ticket?

Tom'un henüz bir bileti yok.

Tom doesn't have a ticket yet.

Tom bir uçak bileti aldı.

Tom bought a plane ticket.

Bileti gidiş-dönüş mü aldın?

Did you buy a round-trip ticket?

- Yarın bir uçak bileti almak istiyorum.
- Yarın bir uçak bileti satın almak istiyorum.

I want to buy a plane ticket tomorrow.

Bu konuda bir erteleme bileti alacağım.

I'll take a rain check on that.

Boston'a bir gidiş-dönüş bileti aldı.

He bought a round-trip ticket to Boston.

O bir uçak bileti satın aldı.

He bought a plane ticket.

Bu bileti Joe'ye veren Bay White'tı.

It was Mr. White that gave Joe this ticket.

Konser bileti, sinema biletinden daha pahalıdır.

The concert ticket costs more than the cinema ticket.

Bir konser bileti almana yardım edeceğim.

I will help you buy one concert ticket.

"Bileti satın mı?" "Evet, satın aldım."

"Did you buy the ticket?" "Yes, I did."

Tom bir otobüs bileti satın aldı.

Tom bought a bus ticket.

Bana bu bileti veren kişi Tom'du.

Tom was the one who gave me this ticket.

Bir gidiş-dönüş bileti aldı mı?

Did you buy a round-trip ticket?

Belki Tom bileti almayı göze alamadı.

Maybe Tom couldn't afford to buy a ticket.

Ben bir birinci sınıf bileti istiyorum.

I'd like a first-class ticket.

Onun bileti almasının zor olduğunu düşündüm.

I thought it difficult for her to get the ticket.

Tom bir piyango bileti satın aldı.

Tom bought a lottery ticket.

Osaka'ya iki gidiş dönüş bileti, lütfen.

Two roundtrip tickets to Osaka, please.

Boston'a bir gidiş-dönüş bileti istiyorum.

I'd like a round-trip ticket to Boston.

Uçak bileti, tren biletinden daha pahalıdır.

A plane ticket is more expensive than a train ticket.

Ve geçen ay bir piyango bileti almayanlar

Keep your hand raised,

Bileti almak ona on dolara mal oldu.

It cost him ten dollars to get the ticket.

Tom Boston'a bir gidiş dönüş bileti aldı.

Tom bought a round-trip ticket to Boston.

Tom'un satmak istediği üç ekstra bileti var.

Tom has three extra tickets he wants to sell.

Tom piyango bileti satan bir market arıyor.

Tom is looking for a convenience store that sells lottery tickets.

Onlar için uçak bileti rezervasyonu yapmak zorundaydım.

I had to book a flight for them.

Onun için uçak bileti rezervasyonu yapmak zorundaydım.

I had to book a flight for him.

Moskova için bir uçak bileti almam gerekiyor.

I need to buy an airplane ticket for Moscow.

Tom, Paris'e iki uçak bileti satın aldı.

Tom bought two airline tickets to Paris.

Tom bir gidiş-dönüş bileti satın aldı.

Tom bought a round-trip ticket.

Hiçbir yerde ahır ve at bakım bileti çıkıyor.

Nowhere are stables and horse care tickets coming out.

Pek çok yerde kör kişiler piyango bileti satarlar.

In many places blind persons sell lottery tickets.

"Bir dönüş bileti Paris-Toulouse ..." "Bu 40,37 € olacaktır."

"A return ticket Paris-Toulouse…" "That will be €40.37."

Boston'a uçak bileti için ödeme yapmak zorunda değildim.

I didn't have to pay for the plane ticket to Boston.

Onlar size konser için bileti ne zaman verdi?

When did they give you the ticket for the concert?

Onun için bir uçak bileti rezervasyonu yaptırmak zorundaydım.

I had to book a flight for her.

Londra'ya iki yetişkin ve üç çocuk bileti, lütfen.

Two adult tickets and three children's tickets to London, please.

Bu tren bileti için para iadesi alabilir miyim?

Can I get a refund for this train ticket?