Translation of "Sanık" in English

Sanık Kanadalıydı.

The perpetrator was Canadian.

"Sanık" hukuki bir terimdir.

"The accused" is a legal term.

Sanık suçu kabul etti.

The defendant pleaded guilty.

Hiçbir sanık suçlu bulunmadı.

Neither defendant was found guilty.

Sanık niçin itiraf etti?

Why did the accused confess?

Sanık, Tom'un erkek kardeşiydi.

The accused was Tom's brother.

Sanık eylemlerini haklı çıkarmaya çalıştı.

The accused tried to justify his actions.

Sanık, yargıç tarafından suçlu bulundu.

The prisoner was found guilty by the judge.

Sanık ölüm cezasına mahkûm edildi.

The accused was sentenced to death.

Sanık cinnet nedeniyle suçsuz bulundu.

The defendant was found not guilty by reason of insanity.

Sanık hırsız şimdi mahkeme huzurunda.

The accused thief is on trial now.

Söylendiğine göre sanık bilgisayarları çalmış.

The suspect reportedly stole computers.

Sanık, hakkındaki iki suçlamadan beraat etti.

The accused was acquitted on two of the charges.

Sanık yargıç ile romantik olarak bağlıydı.

- The accused was romantically linked with the judge.
- The defendant was romantically linked with the judge.

Biz sanık, Tom Jackson'ı suçsuz buluyoruz.

We find the defendant, Tom Jackson, not guilty.

Sanık hakim ile romantik biçimde bağlıydı.

The accused was romantically linked with the judge.