Translation of "Sadakat" in English

Sadakat bir erdemdir.

Faithfulness is a virtue.

Bu tür sadakat alamazsın.

You can't buy that kind of loyalty.

Tüm çalışanlarımdan mutlak sadakat istiyorum.

I require absolute loyalty of my employees.

Onu rahatsız eden sadakat değil.

What bothers him is not the fidelity.

Sadakat hakkında konuştuğumuzda ne anlıyoruz?

What do we understand when we talk about loyalty?

Her şey bir sadakat sorununa indirgeniyor.

It all comes down to a question of loyalty.

Bu şirketin bir müşteri sadakat programı var.

This company has a customer loyalty program.

Onu imkansız bir duruma soktu - görev ve sadakat duygusuyla her iki yönde de paramparça oldu.

put him in an impossible situation – torn  both ways by his sense of duty and loyalty.