Translation of "Sıkıntıdan" in English

0.003 sec.

Examples of using "Sıkıntıdan" in a sentence and their english translations:

Sıkıntıdan patlıyor olmalısın.

- You must have been bored to death.
- You must've been bored to death.

Bu sıkıntıdan kurtulmak için,

To get rid of this discomfort,

Seni bu sıkıntıdan kurtaracağım.

I'll save you the trouble.

Sıkıntıdan ölüyor gibi görünüyorsun.

You look bored to death.

Dinleyiciler sıkıntıdan esnemeye başladı.

Being bored, the audience began to yawn.

- Bugün sıkıntıdan patlıyorum.
- Bugün efkârlıyım.

I have the blues today.

Tom toplantıya kadar sıkıntıdan patladı.

Tom was bored to tears by the meeting.

Verdiğim sıkıntıdan dolayı özür dilerim.

I apologize for any inconvenience caused.

- Sıkıntıdan patlamaya hazır olun.
- Canınızın sıkılmasına hazır olun.

Prepare to be bored.

- Sıkıntıdan patlamaya hazır ol.
- Canının sıkılmasına hazır ol.

Prepare to be bored.

Durum zordu ama Liisa, Markku'nun sıkıntıdan kurtulmasına yardımcı oldu.

The situation was difficult, but Liisa helped Markku out of a jam.