Translation of "Dilerim" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Dilerim" in a sentence and their portuguese translations:

Başsağlığı dilerim.

- Eu me simpatizo.
- Me simpatizo.

Özür dilerim.

Perdão!

Özür dilerim!

- Desculpa!
- Desculpe!
- Lamento.
- Perdão!
- Me desculpe.
- Sinto muito.

Tamam. Özür dilerim.

- Tá. Desculpa.
- Tudo bem. Desculpe-me.

- Özür dilerim.
- Üzgünüm.

- Desculpa!
- Desculpe!
- Lamento.
- Me desculpe.
- Sinto muito.

- Affedersiniz.
- Özür dilerim.

Perdão.

Uyandırdıysam özür dilerim.

- Me desculpe se eu acordei você.
- Desculpe se eu acordei você.

Duygularını incittiysem, özür dilerim.

- Peço desculpas se feri seus sentimentos.
- Peço desculpas se feri teus sentimentos.

Kestiğim için özür dilerim.

Sinto interromper.

Gecikme için özür dilerim.

Peço desculpas pelo atraso.

Bunun için özür dilerim.

Peço desculpas por isso.

Özür dilerim, çok aptalım.

Peço desculpas por ser tão idiota.

Özür dilerim. Fark etmedim.

Desculpe. Não tinha percebido.

- Geç vardığım için özür dilerim.
- Geç geldiğim için özür dilerim.

- Peço desculpas por ter me atrasado.
- Desculpas pelo atraso.

Özür dilerim. Seni incitmek istememiştim.

- Sinto muito. Nunca tive a intenção de machucá-lo.
- Sinto muito. Nunca tive a intenção de machucá-la.
- Sinto muito. Nunca tive a intenção de te machucar.

Gecikmeden dolayı hepinizden özür dilerim.

Peço desculpa a todos por meu atraso.

Geç kaldığım için özür dilerim.

Peço desculpa por estar atrasado.

Geç cevap için özür dilerim.

Sinto muito pela resposta tardia.

Yine, bin kere özür dilerim.

Mais uma vez, mil desculpas.

Özür dilerim. Ödevimi yapmayı unuttum.

Sinto muito, esqueci de fazer meu dever de casa.

Sözünü kestiğim için özür dilerim.

Perdoe-me por te interromper.

Habersiz geldiğim için özür dilerim.

Desculpe-me por vir sem avisar.

Ben karışıklık için özür dilerim.

Peço desculpas pela bagunça.

Sizi korkuttuysam özür dilerim, bayanlar.

Perdoem se eu as assustei, minhas senhoras!

Mektubunu yanlışlıkla açtığım için özür dilerim.

Me desculpe por ter abrido sua carta sem querer.

O bir yazım hatası. Özür dilerim.

É um erro de digitação. Desculpe.

Özür dilerim, bir şey mi söyledin?

Desculpe, o senhor disse algo?

Ne dedin? Özür dilerim, düşünceye dalmışım.

O que você disse? Desculpe, eu estava perdido nos meus pensamentos.

Dün seni ağlattığım için özür dilerim.

Desculpe por ter feito você chorar ontem.

Bu bir yazım hatası. Özür dilerim.

É um erro de digitação. Desculpe.

Öyle kaba olduğum için özür dilerim.

- Me desculpe por eu ter sido tão rude.
- Lamento ter sido tão grosseiro.

Hemen cevap vermediğim için özür dilerim.

Apresento as minhas desculpas por não ter respondido imediatamente.

Size daha önce yazmadığım için özür dilerim.

Lamento não lhes ter escrito antes.

Dün geceki davranış şeklimden dolayı özür dilerim.

Eu peço desculpas pelo meu comportamento de ontem a noite.

Seni bu kadar erken aradığım için özür dilerim.

Desculpe ter te chamado tão cedo.

- Bizi burada görebilmeni dilerim.
- Keşke bizi burada görebilseydin.

- Gostaria que você pudesse nos ver aqui.
- Eu gostaria que você pudesse nos ver aqui.
- Eu queria que você pudesse nos ver aqui.

- Geç kaldığım için üzgünüm.
- Geç kaldığım için özür dilerim.

Perdão por chegar tarde.

- Kusura bakma, öyle demek istemedim.
- Özür dilerim, kırmak istememiştim.

- Desculpa, eu não quis ofender.
- Desculpe, eu não quis ofender.

Böyle bir zamanda sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim.

Desculpe por te incomodar essas horas.

- Üzgünüm, ben size yardımcı olamam.
- Özür dilerim, sana yardım edemem.

- Sinto muito em não poder ajudá-lo.
- Lamento, não vos posso ajudar.

- Geç kaldığım için özür dilerim.
- Geç kaldığım için beni bağışlayın.

Desculpe o atraso.

- Başına bir sürü bela açtığım için üzgünüm.
- Sana bu kadar sıkıntı verdiğim için özür dilerim.

Sinto muito ter te causado tantos problemas.

- Geç kaldığım için üzgünüm.
- Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- Geç kaldığım için beni bağışlayın.
- Geç kaldığım için bağışlayın.
- Geç kaldığım için beni affedin.
- Lütfen geç kalışımı bağışlayın.
- Lütfen geç geldiğim için beni bağışlayın.

- Me desculpe por estar atrasado.
- Por favor, me perdoe por chegar tarde.
- Por favor, me perdoe por ter chegado tarde.
- Perdoe-me por me atrasar.
- Perdão por chegar tarde.
- Por favor, desculpe o meu atraso.
- Peço desculpa por estar atrasado.
- Desculpe o atraso.