Translation of "Süremez" in English

Uzun süremez.

- It cannot last long.
- It can't last long.

Annem bisiklet süremez.

My mother can't ride a bicycle.

O araba süremez.

She can't drive a car.

Tom araba süremez.

- Tom cannot drive.
- Tom cannot drive a car.
- Tom can't drive a car.

Tom bir araba süremez.

- Tom is not able to drive a car.
- Tom isn't able to drive a car.

O bisiklet süremez mi?

Can't he ride a bicycle?

Bu sonsuza dek süremez.

This can't last forever.

Tom henüz araba süremez.

Tom can't drive yet.

Tom, bir otobüsü süremez.

Tom can't drive a bus.

Annem hiç araba süremez.

- My mother cannot drive a car at all.
- My mother can't drive a car at all.

Savaş sonsuza kadar süremez.

The war can't last forever.

Biraz daha yavaşça süremez misin?

Can't you drive a little more slowly?

Ben araba sürebilirim fakat Tom süremez.

I can drive a car, but Tom can't.

- Annem araba kullanamaz.
- Annem araba süremez.

- My mother cannot drive a car.
- My mother can't drive a car.

- Tom araba süremez.
- Tom araba kullanamaz.

- Tom cannot drive.
- Tom can't drive.

Tom basket topunu çok iyi süremez.

Tom can't dribble a basketball very well.

- O, araba sürmeyi bilmez.
- O araba süremez.

She can't drive a car.

"Tom araba süremez." "Ya sen?" "Ben de süremem."

"Tom can't drive." "How about you?" "I can't either."

Tom bir araba süremez bu yüzden her zaman bir bisiklete biner.

Tom can't drive a car so he always rides a bicycle.