Translation of "Sürükledi" in English

0.004 sec.

Examples of using "Sürükledi" in a sentence and their english translations:

Ayaklarını sürükledi.

He dragged his feet.

Rüzgar kumu sürükledi.

The wind drifted the sand.

Yağmur toprağı sürükledi.

The rain washed away the soil.

O yaratığı sürükledi.

He dragged the creature.

O, yaratıkları sürükledi.

He dragged the creatures.

Akıntının kuvveti köprüyü sürükledi.

The force of the current carried the bridge away.

Hırs onu cinayete sürükledi.

Ambition drove him to murder.

Sami, Leyla'yı garaja sürükledi.

Sami dragged Layla into the garage.

Sami kendini dışarıya sürükledi.

Sami dragged himself outside.

Tom kendini yatağın dışına sürükledi.

Tom dragged himself out of bed.

Tom merdivenlerden yukarı bavulunu sürükledi.

Tom lugged his suitcase up the stairs.

Leyla, Sami'yi arabadan dışarı sürükledi.

Layla dragged Sami out of the car.

Bu beni şimdi ta eski günlere sürükledi.

- This takes me back a few years.
- That takes me back a few years.

- Hitler Almanya'yı savaşa götürdü.
- Hitler Almanya'yı savaşa sürükledi.

Hitler led Germany into war.

O, tomruğu yarı yarıya sürükledi, yarı yarıya taşıdı.

She half dragged, half carried the log.

Tom'un Köpeği ölü tavşanı köpek kulübesine geri sürükledi.

Tom's dog dragged the dead rabbit back to its doghouse.

O Rusya'yı Avusturya ve Fransa'nın yanında Prusya'ya karşı savaşa sürükledi.

led Russia into the Seven Years War against Frederick the Great of Prussia.

Hannibal tepeden aşağı doğru hızlıca gelirken Kartacalı askerler de eş zamanlı olarak onları tepeden sürükledi.

Hannibal rushes downhill while Carthaginian troops from below simultaneously begin pushing uphill.