Translation of "Dışına" in Portuguese

0.012 sec.

Examples of using "Dışına" in a sentence and their portuguese translations:

Alışılmışın dışına çık.

Pense fora da caixa.

Yurt dışına gittim.

Eu embarquei.

Yurt dışına çıkıyorum.

Vou viajar.

- Yurt dışına çıkmak istiyorum.
- Yurt dışına gitmek istiyorum.

- Quero viajar fora.
- Quero ir ao exterior.

Kediyi evin dışına bıraktım.

- Deixei o gato fora de casa.
- Eu deixei o gato fora de casa.

Elini pencerenin dışına uzatma.

Não coloque a mão para fora da janela.

Tom yurt dışına gitti.

Tom foi ao exterior.

Gömleğinin içi dışına dönmüş.

Sua camisa está do avesso.

Yurt dışına gitmek istiyorum.

Eu quero ir para o exterior.

Yurt dışına gitmek istemiyorum.

Eu não quero ir para o exterior.

- Zengin olsam yurt dışına giderim.
- Zengin olsam yurt dışına giderdim.

Se eu fosse rico, iria ao exterior.

- Babam yurt dışına gitmemi onaylamadı.
- Babam yurt dışına gitmeme razı oldu

Meu pai consentiu minha ida ao exterior.

Güneş sisteminin dışına kadar çıkacaktı

sairia do sistema solar

Yurt dışına gidersem, Fransa'ya giderim.

Se eu fosse viajar para fora, eu iria para a França.

O, asla yurt dışına gitmedi.

- Ela nunca viajou para fora.
- Ela nunca viajou para fora do país.

Tom yurt dışına gitmeye istekli.

Tom está ansioso para ir ao exterior.

O, yurt dışına gitmeye kararlıydı.

Ele estava determinado a viajar pro exterior.

Her Yaz yurt dışına gideriz.

Nós vamos para o exterior todos os verões.

Tom hiç yurt dışına gitmedi.

Tom nunca foi ao exterior.

Yurt dışına gitmek ister misin?

Você quer ir ao exterior?

Tom kendini yatağın dışına sürükledi.

O Tom se arrastou da cama.

- Gelecek yıl yurt dışına gitmeyi düşünüyorum.
- Önümüzdeki sene yurt dışına çıkmayı planlıyorum.

- Estou pensando em ir ao estrangeiro no próximo ano.
- Eu estou pensando em ir ao estrangeiro no próximo ano.

Evlilik yapıp yurt dışına yerleşmesinden sonra

depois do casamento e se estabelecer no exterior

Yurt dışına seyahat etmek ister misiniz?

Você gostaria de viajar para o exterior?

İngilizce öğrenmek için yurt dışına gitti.

Ele foi para o exterior para estudar Inglês.

O geçen yıl yurt dışına gitti.

Ele foi ao exterior ano passado.

Önümüzdeki sene yurt dışına çıkmayı planlıyorum.

Estou pensando em ir ao estrangeiro no próximo ano.

- Evin dışına koştum.
- Evden dışarı koştum.

Eu saí correndo da casa.

Tom yurt dışına gitmeye karar verdi.

Tom decidiu ir ao exterior.

Gelecek yıl yurt dışına gitmeyi düşünüyorum.

- Estou pensando em ir ao estrangeiro no próximo ano.
- Eu estou pensando em ir ao estrangeiro no próximo ano.

Onu yurt dışına gitmekten caydırmaya çalıştım.

Eu tentei desanimá-lo de viajar fora.

Bir gün ülke dışına uçmak isteyeceğim.

Um dia eu vou querer voar para fora do pais.

O, onun yurt dışına gitmesini istemiyordu.

Ela não queria que ele fosse ao estrangeiro.

Fadıl ve Leyla şehir dışına taşındılar.

- Fadil e Layla mudaram-se para fora da cidade.
- O Fadil e a Layla mudaram-se para fora da cidade.

Birçok genç yaz tatilinde yurt dışına çıkar.

Muitos jovens viajam ao exterior durante as férias de verão.

İş için sık sık yurt dışına çıkar.

Ele frequentemente viaja a negócios.

Annem yurt dışına gitmem için izin verdi.

Minha mãe me autorizou a ir ao exterior.

Gittikçe daha fazla Amerikalı yurt dışına gidiyor.

Cada vez mais americanos viajam para o exterior.

Babam bana yurt dışına yalnız gidemeyeceğimi söyledi.

Meu pai me disse que não poderia viajar fora sozinho.

Tom Fransızca öğrenmek için yurt dışına gitti.

Tom viajou ao exterior para estudar francês.

Ben bir gün yurt dışına gitmek istiyorum.

Quero viajar ao exterior um dia.

Bu sizin yurt dışına ilk seyahatiniz mi?

Esta é a sua primeira viagem ao estrangeiro?

Ben önümüzdeki yıl yurt dışına gitmek istiyorum.

Quero viajar para fora no ano que vem.

O bana yurt dışına gitmeyi isteyip istemediğimi sordu.

Perguntou-me se eu queria ir para fora.

Tom yurt dışına gidebilmek için para tasarrufu yapıyor.

Tom está economizando dinheiro para viajar ao exterior.

Tom Mary'ye yurt dışına gitmeyi isteyip istemediğini sordu.

Tom perguntou à Mary se ela queria ir para o exterior.

Babam sık sık iş için yurt dışına gider.

Meu pai frequentemente viaja ao exterior a negócios.

O, yurt dışına seyahat etme hayalinden tamamen vazgeçemedi.

Ela foi incapaz de desistir completamente do seu sonho de viajar fora.

- Yurt dışına seyahat edersen, genellikle bir pasaporta ihtiyacın vardır
- Yurt dışına seyahat ettiğinizde, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız olur.

Em geral, precisa-se de um passaporte para viajar ao estrangeiro.

Hikayenin devamında bu kaçakçılar yurt dışına kaç paraya satmış

Na continuação da história, quanto dinheiro esses contrabandistas venderam no exterior

Sonra bir baktım ki yuvanın dışına sürüklenmiş, ölmek üzere.

E, a seguir, vi que ele saiu da toca, mal estava vivo.

Tatil için yurt dışına seyahat eden öğrenci sayısı artıyor.

O número de estudantes que estudam fora durante as férias vem aumentando.

En son ne zaman yurt dışına bir mektup gönderdin?

Quando foi a última vez que mandaste uma carta para o estrangeiro?

- Yurtdışına ne kadar sıklıkla gidersiniz?
- Ne sıklıkta yurt dışına gidersin?

- Com que frequência você vai ao exterior?
- Com que frequência você viaja ao exterior?

Ona onun tarafından hâlâ gençken yurt dışına gitmesi tavsiye edildi.

Ele aconselhou a ela que fosse para o exterior enquanto ainda era jovem.

Fazladan bir önlem olarak, Fadıl evinin dışına güvenlik kameraları yerleştirdi.

Como precaução extra, Fadil instalou câmeras de vigilância fora de sua casa.

- O, yurt dışına gitmeye karar verdi.
- O, yurtdışına gitmeye karar verdi.

- Ele decidiu sair do país.
- Ele tomou a decisão de ir para o exterior.