Translation of "Garaja" in English

Garaja bakalım.

Let's look in the garage.

Garaja git.

Go to the garage.

Garaja gitti.

He went to the garage.

Arabayı garaja koyun.

Put the car into the garage.

Arabasını garaja koydu.

She backed her car into the garage.

Arabayı garaja sürdüm.

I drove the car into the garage.

İtfaiyeciler garaja ​​geldiler.

The firefighters arrived in the garage.

Garaja geri gidelim.

Let's go back to the garage.

Arabamı garaja koy.

Put my car in the garage.

Arabasını garaja geri götürdü.

He backed his car into the garage.

Tom arabayı garaja götürüyor.

Tom is driving the car into the garage.

Kamyonları garaja doğru sürüyoruz.

We are driving the trucks into the garage.

Otobüs buradan garaja gider.

The bus goes from here to the garage.

Tom arabayı garaja koydu.

Tom put the car in the garage.

Tom köpeğini garaja kilitledi.

Tom locked his dog up in the garage.

Sami, Leyla'yı garaja sürükledi.

Sami dragged Layla into the garage.

Sami arabayı garaja koydu.

Sami put the car in the garage.

Sami arabasını garaja koydu.

Sami put his car in the garage.

Tom alet kutusunu garaja taşıdı.

Tom carried the tool box into the garage.

Tom Mary'yi garaja doğru itti.

Tom goaded Mary toward the garage.

Tom arabasını garaja park etti.

Tom parked his car in the garage.

Bu garaja kaç tane araba sığabilir?

How many cars can this garage hold?

Tom arabasını garaja geri geri girdirdi.

Tom backed his car into the garage.

Dan her şeyi garaja geri koydu.

Dan put everything back in the garage.

Tom beni garaja kadar takip etti.

Tom followed me to the garage.

Tom her şeyi tekrar garaja koydu.

- Tom put everything back in the garage.
- Tom put everything back into the garage.

Garaja gidip Jamal'ın orada olup olmadığına bakalım.

Let's go to the garage and see if Jamal is there.

Bu garaja kaç otobüsün sığabileceğini merak ediyorum.

I wonder how many buses can fit into this garage.

Tom garaja girdi, motoru kapattı ve arabadan indi.

Tom pulled into his garage, turned off the engine, and then got out of the car.

Araba bozuldu ve onarmak için onu garaja getirdim.

The car broke down and I brought it to the garage to get fixed.

Garaja gidelim ve Tom'un orada olup olmadığını bakalım.

Let's go to the garage and see if Tom is there.

Tom'un eşyasını bir yere depolaması gerekiyordu, bu yüzden ona bizim garaja koyabileceğini söyledim.

Tom needed to store his stuff somewhere, so I told him he could put it in our garage.