Translation of "Planlarını" in English

0.007 sec.

Examples of using "Planlarını" in a sentence and their english translations:

Planlarını değiştirmediler.

They didn't change their plans.

O, planlarını değiştirdi.

She altered her plans.

Planlarını bozdun mu?

Did I ruin your plans?

Tom planlarını değiştirdi.

Tom changed his plans.

Tom planlarını değiştirmedi.

Tom didn't change his plans.

Planlarını değiştirmeni istemiyorum.

I don't want you to change your plans.

O niçin planlarını değiştirdi?

- Why did he change his plans?
- Why did you change your plans?

Bakan bina planlarını onayladı.

The minister approved the building plans.

Planlarını ayrıntılı olarak açıkladı.

He explained his plans in detail.

Planlarını mahvettiğim için üzgünüm.

I'm sorry to spoil your plans.

Planlarını değiştirmek isteyebileceğini düşünüyorum.

I think you might want to change your plans.

Planlarını yerine getirmen gereklidir.

It's necessary that you fulfill your plans.

Tom bana planlarını anlattı.

Tom told me about his plans.

Tom'un planlarını biliyor musun?

Do you know Tom's plans?

Sen planlarını benimkine uydurmalısın.

You must accommodate your plans to mine.

Tom, Mary'ye planlarını değiştirtti.

Tom made Mary change her plans.

Tom planlarını takip edemedi.

Tom failed to follow through on his plans.

Leyla planlarını değiştirmek zorunda.

Layla has to change plans.

Tom planlarını değiştirmek zorunda.

Tom has to change his plans.

Tom bana planlarını söylemezdi.

Tom wouldn't tell me his plans.

Tom neden planlarını değiştirdi?

Why did Tom change his plans?

- Tom bana sadece planlarını söyledi.
- Tom az önce bana planlarını anlattı.

Tom has just told me his plans.

Hastalık onun gezi planlarını engelledi.

Illness frustrated his plans for the trip.

Planlarını tartışarak dört saat harcadılar.

They spent four hours discussing their plan.

Planlarını suya düşürdüğüm için üzgünüm.

I'm sorry to upset your plans.

Tom Mary'ye planlarını söylemeye başladı.

Tom began to tell Mary his plans.

Tom, Mary'nin planlarını bozmaya çalıştı.

Tom tried to thwart Mary's plans.

Tom planlarını Mary ile tartıştı.

Tom discussed his plans with Mary.

Tom'un planlarını değiştirmek zorunda kalacak.

Tom is going to have to change his plans.

Tom planlarını değiştirmek istediğini söyledi.

- Tom said he wanted to change his plans.
- Tom said that he wanted to change his plans.

Her zaman para kazanma planlarını düşünüyor.

She is always thinking of moneymaking schemes.

Tom ve Mary gelecek planlarını tartıştılar.

Tom and Mary discussed their future plans.

Lütfen bize gelecek için planlarını söyle.

Tell us your plans for the future.

Tom ve Mary'nin planlarını değiştirmesi gerekiyor.

She's painting her house, isn't she?

Tom ve Mary gelecek için planlarını tartıştılar.

Tom and Mary discussed their plans for the future.

Tom ve Mary planlarını değiştirmek zorunda kaldılar.

Tom and Mary had to change their plans.

Dan, Linda'nın gelecekle ilgili planlarını ortaya çıkardı.

Dan revealed to Linda his plans for the future.

Tom, Mary'yi ziyaret etme planlarını iptal etti.

Tom canceled his plans to visit Mary.

- Tom planlarını değiştirdi.
- Tom planlarında değişiklik yaptı.

Tom has changed his plans.

Son gelişmeler onların seyahat planlarını değiştirmelerine neden oldu.

Recent developments caused them to change their travel plans.

Mary onun değiştirmesini istemesine rağmen Tom planlarını değiştirmedi.

Tom didn't change his plans, even though Mary wanted him to.

Tom gizlice Mary'nin planlarını boşa çıkarma girişiminde bulundu.

Tom secretly attempted to frustrate Mary's plans.

Tom'un planlarını değiştirmek için belki bir şey oldu.

Maybe something happened to change Tom's plans.

Planlarını daha gerçekçi yapmazsan asla sonuç elde edemezsin.

Your plans will never come to fruition unless you make them more realistic.

Mary'nin anne ve babası onun yaz planlarını veto etti.

Mary's parents vetoed her summer plans.

Babasının ani ölümü nedeniyle, ülke dışında yaşama planlarını terk etti.

Due to the sudden death of his father, he abandoned his plans of living outside the country.

Tom geçen yılın ders planlarını benimsedi böylece onları bu yılın daha düşük seviyeli öğrencileri için kullanabildi.

Tom adapted last year's lesson plans so he could use them with this year's lower level students.