Translation of "Performansı" in English

Onun performansı inanılmazdı.

His performance was amazing.

Tom'un performansı iyiydi.

Tom's performance was good.

Ancak kavramsal performansı inceledik

But we looked at cognitive performance,

Onun performansı beklentilerine yetmedi.

His performance fell short of expectations.

Genç kemancının performansı harikaydı.

The performance by the young violinist was awesome.

Elektrikli otomobillerin performansı arttı.

The performance of electric cars has improved.

Tom'un performansı çok iyiydi.

Tom's performance was very good.

Tom'un performansı kötü değildi.

Tom's performance wasn't bad.

En yüksek performansı olan bilgisayar

The highest performing computer

çünkü şahitlerin de performansı azalmıştı

because witnesses' performance decreased, too --

Tom'un performansı muhteşemden daha azdı.

Tom­'s performance was less than spectacular.

Harika performansı için onu övdük.

We praised him for his wonderful performance.

Onun performansı arzulanan hiçbir şeyi bırakmadı.

His performance left nothing to be desired.

Soprano performansı için şiddetli alkış aldı.

The soprano received thunderous applause for her performance.

Kilometre performansı sürüş koşullarına göre değişir.

Mileage varies with driving conditions.

Tom'un performansı beklediğim kadar iyi değildi.

- Tom's performance wasn't as good as I expected.
- Tom's performance wasn't as good as I expected it to be.

Bu gece Tom'un performansı çok iyiydi.

Tom's performance was very good tonight.

Performansı acı verici derecede utanç vericiydi.

Her performance was painfully cringeworthy.

Bu aktrisin muhteşem performansı tüm beklentileri aştı.

The wonderful performance of this actress exceeded all expectations.

Tom'un performansı onun hayranlarının beklentilerine uygun değildi.

- Tom's performance was not up to his fans' expectations.
- Tom's performance wasn't up to his fans' expectations.

Tom "En İyi Erkek Performansı" ödülünü kazandı.

Tom won the award for "Best Male Performance."

Mary "En İyi Kadın Performansı" ödülünü kazandı.

Mary won the award for "Best Female Performance".

Yarışmalardaki tutarsız performansı takımla ilişiğinin kesilmesinin nedeniydi.

His inconsistent performance at competitions is why he was cut from the team.

O, performansı ile ilgili eleştiri alma hakkında endişeli.

She was apprehensive about receiving criticism of her performance.

Bir prodüktör yapan ise, vokal performansı hiçbir zaman

innovative producer is how he's never really limited a vocal performance to

- Tom performansı hiç bırakmadı.
- Tom sahneye çıkmayı hiç bırakmadı.

Tom never stopped performing.

Kraliyet Tiyatrosu'nda akşam performansı sona ermişti, ve seyirci eve gitmişti.

The evening performance at the Royal Theater had ended, and the audience had gone home.

Koreograflardan oluşan bir ekip, performansı hazırlamak için dansçılarla birlikte çalıştı.

A team of choreographers worked with the dancers to prepare the performance.

Onların yeteneğiyle ilgili yanlış bir şey yoktu, o sadece maliyet performansı kötü olan her bir ünite için giderin çok yüksek olmasıydı.

There was nothing wrong with their ability, it was just that the expense for each unit was so vast that the cost performance was bad.