Translation of "Bilgisayar" in Spanish

- Bilgisayar yeni.
- Bilgisayar yenidir.

- El ordenador es nuevo.
- La computadora es nueva.

Bilgisayar bozuk.

El computador se echó a perder.

Bilgisayar kütüphanededir.

El ordenador está en la biblioteca.

Bilgisayar yeni.

- El ordenador es nuevo.
- La computadora es nueva.

Bilgisayar satarım.

Vendo ordenadores.

Bilgisayar çalışmıyor.

- La computadora no funciona.
- El ordenador no funciona.

Bilgisayar kapalı.

La computadora está apagada.

- Ben bir bilgisayar istiyorum.
- Bilgisayar istiyorum.

- Quiero un ordenador.
- Quiero una computadora.

Beyin-bilgisayar iletişimi.

comunicación cerebro-computadora.

bilgisayar ekranından izleyerek

que podría estar mirando una pantalla

Bilgisayar çevirisine güvenemezsin.

No puedes confiar en la traducción de computadora.

Bilgisayar kullanabilir misin?

Puedes usar una computadora?

O bilgisayar kimin?

¿De quién es este portátil?

Bilgisayar oyunu oynuyorum.

Juego a un juego de navegador.

Bu bilgisayar çalışmaz.

Este ordenador no funciona.

Tom bilgisayar satar.

Tom vende computadoras.

Bilgisayar oyunlarını sevmem.

No me gustan los juegos de ordenador.

- Bilgisayar karmaşık bir makinedir.
- Bilgisayar kompleks bir makinedir.

Un ordenador es un aparato complejo.

- Bilgisayar modern bir araçtır.
- Bilgisayar modern bir alettir.

La computadora es una herramienta moderna.

Tom bilgisayar ekranına bakıyor.

Tom está mirando a su pantalla del ordenador..

O bir bilgisayar hatasıydı.

Fue un error informático.

Bu bilgisayar çok pahalı.

Este ordenador es el más caro.

Ben bir bilgisayar bilimcisiyim.

Soy un científico de la computación.

Bu dizüstü bilgisayar benimdir.

- Esta computadora portátil me pertenece.
- Esta computadora portátil es mía.
- Esta laptop es mía.
- Esta laptop me pertenece.

O bilgisayar ne kadar?

¿Cuánto cuesta ese computador?

Bilgisayar yeni bir buluştur.

El computador es un invento reciente.

Bu bilgisayar pille çalışır.

Este computador funciona a baterías.

O bir bilgisayar uzmanıdır.

Él es experto en ordenadores.

Bilgisayar onun sol tarafındadır.

El ordenador está a su izquierda.

Favori bilgisayar oyunun nedir?

¿Cuál es tu juego de ordenador favorito?

Bu bilgisayar zaten çalışmıyor.

Este computador ya no funciona.

Bu bilgisayar neden burada?

¿Por qué está aquí este ordenador?

Bir bilgisayar çok faydalıdır.

Las computadoras son de gran utilidad.

- Bu bilgisayar seninki, değil mi?
- Bu bilgisayar sizinki, değil mi?

¿Este computador es tuyo, no es así?

Okul kütüphanesindeki bilgisayar kabinlerini kullanarak

En la biblioteca, usé los cubículos de las computadoras,

Bilgisayar modelleriyle de gezegenleri çarpıştırabiliyorum,

Y con modelos computarizados, puedo hacer colisionar planetas enteros

Akıllı telefon, tablet veya bilgisayar.

un teléfono inteligente, una tableta, una computadora.

Macintosh adında bir bilgisayar yaptı

Hizo una computadora llamada Macintosh

Yani piyasadaki en iyi bilgisayar

Entonces, la mejor computadora del mercado

En yüksek performansı olan bilgisayar

La computadora de mayor rendimiento

O bir bilgisayar programcısı mı?

¿Es ella un programador?

Japonya'da bilgisayar malzemeleri çok pahalıdır.

En Japón, los repuestos para computadores son muy caros.

"Merhaba dünya" evrensel bilgisayar programıdır.

"Hola mundo" es el programa de computación universal.

Yoko bir bilgisayar satın alamaz.

Yoko no puede comprar un ordenador.

Sana bir dizüstü bilgisayar vereceğim.

Te regalaré un portátil.

Evde kaç tane bilgisayar var?

- ¿Cuántos computadores tienes en casa?
- ¿Cuántos computadores tienen en casa?

Ben bir bilgisayar oyunu oynuyorum.

Estoy jugando un juego de computador.

Bu bilgisayar ondan daha iyidir.

Esta computadora es mejor que aquella.

Zaman kazanmak için bilgisayar kullandık.

- Utilizamos el ordenador para ahorrar tiempo.
- Usamos el computador para ahorrar tiempo.

Yeni bir bilgisayar almak istiyorum.

Quiero comprar un ordenador nuevo.

Bilgisayar sıklıkla insan beyniyle karşılaştırılır.

A menudo se compara a la computadora con el cerebro humano.

Tom sadece bilgisayar ekranına bakıyor.

Tom solo está mirando fijamente la pantalla del ordenador.

Yeni bir bilgisayar almak zorundayım.

- Necesito un nuevo ordenador.
- Tengo que conseguir un nuevo ordenador.

Bilgisayar korsanları bilgisayarlara izinsiz girerler.

- Los hackers ingresan en computadores sin permiso.
- Los hackers penetran en los ordenadores sin permiso.

Sovyet Rusya'da, bilgisayar kullanıcıyı kullanır!

En la Rusia soviética, ¡el ordenador usa al usuario!

O, onun makalelerini yazdığı bilgisayar.

Éste es el ordenador en el que escribe sus artículos.

Tom boş bilgisayar ekranına baktı.

Tom miraba fijamente a la pantalla del ordenador en blanco.

Sanırım çocukken bilgisayar oyunu oynamışsındır.

Supongo que de niño jugaste a algún juego de ordenador.

O artık bilgisayar kurdu olmuş.

- Él era un geek de la computadora.
- Ella era una geek de la computadora.

Bu bir bilgisayar sorunu değil.

No es problema de computadora.

Bu bilgisayar internet'e bağlı mı?

- ¿Esta esa computadora conectada a el internet?
- ¿Está esa computadora conectada al internet?

Param olsa bir bilgisayar alırım.

Si yo tuviera dinero, compraría el ordenador.

Bir bilgisayar olmadan işimi yapamam.

No puedo hacer mi trabajo sin una computadora.

Bilgisayar nispeten yeni bir buluş.

La computadora es un invento relativamente reciente.

Bilgisayar kadınların sol tarafına yerleştirildi.

El ordenador está a la izquierda de ella.

Bu şirket bilgisayar çipleri üretmektedir.

Esta compañía fabrica chips para ordenadores.

Bu dizüstü bilgisayar çok incedir.

Esta laptop es sumamente delgada.

Bir bilgisayar modern bir cihazdır.

Un ordenador es un dispositivo moderno.

Ben kişisel bir bilgisayar istiyorum.

Yo quiero un computador personal.

Bir bilgisayar kullanabiliyor olmak avantajlıdır.

Ser capaz de utilizar un ordenador es una ventaja.

Şehirdeki en ünlü bilgisayar korsanı.

Este es el hacker más famoso de la ciudad.

Bir bilgisayar kullanıyorsanız bilgileri depolayabilirsiniz.

Puedes almacenar información si usas un computador.

Bilgisayar kullanmak size zaman kazandırabilir.

Usar un ordenador te puede ahorrar tiempo.

İkinci el bilgisayar satıyor musunuz?

¿Vende ordenadores de segunda mano?

Bu ölçümleri karmaşık bilgisayar modelleriyle birleştiriyorlar

Y combinan las medidas en complejos modelos computarizados

Tek ihtiyacınız, telefon, tablet veya bilgisayar,

Que solo se necesita un teléfono, una tableta o una computadora,

İşte Steve Jobs'da bilgisayar yapmak istiyor

Aquí él quiere hacer una computadora en Steve Jobs

Ya beraber gelin bilgisayar yapalım desem

Vamos, hagamos una computadora juntos

Yani Google, bir bilgisayar tarafından yönetiliyor.

Entonces Google es administrado por una computadora.

Ama gerçekten bir bilgisayar tarafından yönetiliyor.

Pero realmente es administrado por una computadora.

Dan yeni bir bilgisayar satın aldı.

Dan compró un ordenador nuevo.

Bilgisayar korsanlığı karşı bir yasa olmalı.

Debería haber una ley contra el hackeo de computadoras.

O bir bilgisayar programcısı değil mi?

¿No es ella una programadora de computadores?

Tom aynı anda iki bilgisayar kullanır.

Tom ocupa dos computadores al mismo tiempo.

Babam bana bir bilgisayar oyunu verdi.

Papá me dio un juego de ordenador.

Tom yeni bir bilgisayar satın alacak.

Tom va a comprar una computadora nueva.

O mağazada dizüstü bilgisayar satıyorlar mı?

¿Venden computadoras portátiles en aquella tienda?

Tom bilgisayar klavyesindeki bir tuşa bastı.

Tom presionó una tecla en el teclado de la computadora.

Geçen ay yeni bir bilgisayar aldım.

- Me compré un ordenador nuevo el mes pasado.
- Compré un computador nuevo el mes pasado.

Çoğu erkek çocuğu bilgisayar oyunlarını sever.

A muchos hombres les gustan los videojuegos infantiles.

Bu dizüstü bilgisayar ince ve hafif.

Esta computadora portátil es delgada y ligera.

Tom bilgisayar ekranında ne olduğuna baktı.

Tom miraba lo que pasaba en la pantalla del ordenador.

Tom yeni bir bilgisayar almamı söyledi.

Tom me dijo que me debería comprar un computador nuevo.

Onlar dün yeni bir bilgisayar aldı.

- Compraron ayer una nueva computadora.
- Ayer compraron una nueva computadora.

Bir bilgisayar şimdi mutlak bir ihtiyaçtır.

Ahora un computador es una absoluta necesidad.

Bu günlerde birçok insan bilgisayar kullanır.

En estos días, mucha gente utiliza computadores.