Translation of "Bilgisayar" in Chinese

- Bilgisayar yeni.
- Bilgisayar yenidir.

电脑是新的。

Bilgisayar bozuk.

电脑坏了。

- Bilgisayar bilimleri okuyorum.
- Bilgisayar mühendisliği okuyorum.

我在学习计算机科学。

Bilgisayar kullanabilir misin?

您会使用计算机吗？

O bilgisayar kimin?

這臺筆記本電腦是誰的？

Bilgisayar çevirisi kullanma!

别用机翻。

- Bilgisayar karmaşık bir makinedir.
- Bilgisayar kompleks bir makinedir.

电脑是个复杂的机器。

- Bilgisayar modern bir araçtır.
- Bilgisayar modern bir alettir.

電腦是一種現代工具。

Bilgisayar sizin söylediklerinizi yapar.

计算机按照人的指示执行操作。

Ben bir bilgisayar bilimcisiyim.

我是一名電腦科學家。

Bilgisayar yeni bir buluştur.

電腦是最近才發明的。

Bilgisayar kullanabilmek bir avantajdır.

- 懂得用電腦是一種優勢。
- 會用電腦是一個好處。

Bu bilgisayar pille çalışır.

這台電腦是用電池供電的。

- Bu bilgisayar seninki, değil mi?
- Bu bilgisayar sizinki, değil mi?

这台电脑是不是你的？

O bir bilgisayar programcısı mı?

- 她是个女程序员吗？
- 她是个程序媛吗？

Yoko bir bilgisayar satın alamaz.

洋子不能買電腦。

Ben yeni bir bilgisayar kullanıyorum.

我正在用一台新电脑。

Bir bilgisayar programcısı olmak istiyorum.

我想做一个程序员。

O, onun makalelerini yazdığı bilgisayar.

那就是那台他用来写文章的电脑。

Bu bilgisayar senin, değil mi?

這台電腦是你的，不是嗎？

Şüphesiz bilgisayar, kıymetli bir alettir.

電腦無疑是一項有價值的工具。

Bilgisayar endüstrisinin gelişimi çok hızlıydı.

電腦產業的發展一日千里。

Bilgisayar kadınların sol tarafına yerleştirildi.

电脑放在女士们的左边。

Bu şirket bilgisayar çipleri üretmektedir.

這家公司生產電腦晶片。

Bir bilgisayar kullanabiliyor olmak avantajlıdır.

會用電腦是一個好處。

Ancak, bazı insanlar bilgisayar kullanmaktan hasta olurken, bazı insanların bilgisayar kullanarak iyileşmeleri ilginçtir.

不過，有趣的是，有人因為玩電腦玩出毛病，但也有人因為玩電腦而治好疾病。

Dan yeni bir bilgisayar satın aldı.

- Dan给自己买了台新电脑。
- 丹买了台新电脑。

Birçok erkek çocuk bilgisayar oyunları sever.

大多数男生喜欢电脑游戏。

Birçok kişi bilgisayar korsanlarının eylemlerini anlayamıyor.

很多人无法理解黑客们的行为。

Geçen ay yeni bir bilgisayar aldım.

上个月我买了一台新电脑。

Bu dizüstü bilgisayar ince ve hafif.

这个笔记本电脑又薄又轻。

Tom yeni bir dizüstü bilgisayar aldı.

汤姆买了新笔记本。

Bir bilgisayar şimdi mutlak bir ihtiyaçtır.

電腦現在是一個絕對必要的東西了。

O mağazada dizüstü bilgisayar satıyorlar mı?

那家店賣筆記本嗎？

En iyi kalitede bir bilgisayar satın aldım.

我買了一臺最高貭素的電腦。

İlk elektronik bilgisayar 1941 yılında ülkemizde üretildi.

我们的国家1941年设计了第一台电子计算机。

bilgisayar sistemini zorlaştırarak ödeneğe erişmeyi güçleştirmek için.

仅通过使计算机系统变得困难就难以获得救济。

Birçok kişi bilgisayar korsanlarının davranış tavrını anlayamıyor.

很多人无法理解黑客们的行为。

Bu bilgisayar üç bin dolara mal oldu.

那台电脑是花三千块买的。

- Kızına bir kişisel bilgisayar aldı.
- O, kızına bir kişisel bilgisayar aldı.
- O, kızına bir PC aldı.

她給她的女兒買了一台個人電腦。

Kişisel bilgisayar satın almak için para kazanmak zorundayım.

必須要賺錢才能買一台個人計算機。

Tom kolayca taşımak için yeterince küçük bir bilgisayar istiyor.

汤姆想要个小得易于携带的电脑。

Bu bilgisayar oyunlarını oynamak için hızlı tepkilere sahip olmalısın.

玩这些电脑游戏要反应灵敏。

Sınıf arkadaşlarımın bazıları yeni internet kullanıcısıdır; onlar bilgisayar bilimleri hakkında hiçbir şey bilmiyorlar.

我的一些同学真是菜鸟，他们一点都不懂计算机。

Konuştuğu insanlar daha önce bir bilgisayar görmedikleri için Tom "computer" kelimesini nasıl çevireceğini bilmiyordu.

汤姆不知如何翻译“计算机”一词，因为同他谈话的人从未见过一台。