Translation of "Bilgisayar" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Bilgisayar" in a sentence and their japanese translations:

- Bilgisayar yeni.
- Bilgisayar yenidir.

そのコンピューターは新しいです。

Bilgisayar bozuldu.

コンピューターが故障したんです。

- Ben bir bilgisayar istiyorum.
- Bilgisayar istiyorum.

私はパソコンが欲しい。

bilgisayar ekranından izleyerek

外科医が画面を見ながら

Bilgisayar çevirisine güvenemezsin.

コンピュータ翻訳は当てにならない。

Bilgisayar kullanabilir misin?

- パソコンは使える?
- パソコンは使えますか?

O bilgisayar kimin?

あのノートは誰のですか?

Bilgisayar çevirisi kullanma!

機械翻訳は使わないでください。

Ben bilgisayar okuryazarıyım.

私はコンピューターが使える。

- Bilgisayar karmaşık bir makinedir.
- Bilgisayar kompleks bir makinedir.

コンピューターは複雑な機械だ。

Hangi çeşit bilgisayar kullanıyorsun?

何社製のコンピューターをお使いですか。

O bir bilgisayar programcısıdır.

彼女はプログラマーである。

Benim dizüstü bilgisayar bürodadır.

私のノートは机の中にあります。

Bilgisayar yeni bir buluştur.

コンピューターは最近の発明です。

Bilgisayar kullanabilmek bir avantajdır.

コンピューターが使えるのは有利である。

Bu bilgisayar pille çalışır.

このコンピューターは電池で作動する。

Bilgisayar onun sol tarafındadır.

コンピューターは彼女の左にある。

Bir bilgisayar çok faydalıdır.

コンピューターはとても役に立ちます。

Okul kütüphanesindeki bilgisayar kabinlerini kullanarak

学校の図書館にある パソコンブースで

Bilgisayar modelleriyle de gezegenleri çarpıştırabiliyorum,

そしてコンピュータモデルでは 惑星をそのまま衝突させ

Akıllı telefon, tablet veya bilgisayar.

スマートフォンや タブレットや コンピューターです

O bir bilgisayar programcısı mı?

- 彼女はコンピュータープログラマーですか。
- 彼女は開発者ですか。

Tüm dikkatini bilgisayar oyunlarına verdi.

彼はコンピューターゲームに夢中だった。

Japonya'da bilgisayar malzemeleri çok pahalıdır.

日本ではコンピューター用品が非常に高い。

Yoko bir bilgisayar satın alamaz.

洋子はコンピューターを買えない。

Sana bir dizüstü bilgisayar vereceğim.

ノートパソコン、君にあげるよ。

Arkadaşlarımın hepsi bilgisayar oyunlarını sever.

私の友達はみんなコンピューターゲームが好きです。

Bu bilgisayar ondan daha iyidir.

- このコンピューターのほうがあれより優れている。
- こっちのコンピューターの方が、あっちのより性能がいいよ。

Zaman kazanmak için bilgisayar kullandık.

- 私達は時間を節約するためにコンピューターを使った。
- 僕らは時間を浮かすのにパソコンを使った。

Bilgisayar sıklıkla insan beyniyle karşılaştırılır.

コンピューターはよく人の頭脳にたとえられる。

Yeni bir bilgisayar almak zorundayım.

新しいパソコンを買わねばなりません。

Bilgisayar parçaları Japonya'da çok pahalı.

日本ではコンピューター用品が非常に高い。

Bilgisayar tamiri tüm gün sürdü.

コンピュータの修理に丸一日かかった。

Bu bilgisayar internet'e bağlı mı?

このパソコン、ネットつながってますか?

Ben bir dizüstü bilgisayar istiyorum.

私はノートがほしい。

Bir bilgisayar olmadan işimi yapamam.

私はコンピューターなしでは仕事ができない。

Bayan Jones, bilgisayar bilimleri öğretiyor.

ジョーンズ先生はコンピューターを教えています。

Bilgisayar endüstrisinin gelişimi çok hızlıydı.

コンピューター産業の発展は非常に急速である。

Bilgisayar endüstrisi bir patlama yaşıyor.

コンピューター業界は景気がいい。

Bilgisayar kullanmak için yazmayı öğrenmelisin.

コンピューターを使うには、タイプを覚えなくてはならない。

Bilgisayar nispeten yeni bir buluş.

コンピューターは比較的最近の発明品だ。

Bilgisayar kadınların sol tarafına yerleştirildi.

コンピューターは彼女の左にある。

Bilgisayar hakkındaki tüm kitapları topla.

コンピューターに関する本を全部集めなさい。

Bu şirket bilgisayar çipleri üretmektedir.

この企業はコンピューター・チップを製造している。

Bu bilgisayar sık ​​sık bozulur.

このコンピューターはよく調子が悪くなる。

Ben kişisel bir bilgisayar istiyorum.

私はパソコンが欲しい。

Yeni bir bilgisayar almak istiyorum.

私は新しいコンピューターを買いたい。

Tom bir bilgisayar programcısı mı?

トムはパソコンのプログラマーですか?

Bu ölçümleri karmaşık bilgisayar modelleriyle birleştiriyorlar

集められた計測値は 複雑な数値計算モデルによって

Tek ihtiyacınız, telefon, tablet veya bilgisayar,

必要なのは 携帯かタブレットかパソコンと

Çocuk bir bilgisayar oyunu oynamaktan çekildi.

少年はコンピューターゲームで遊ぶのに夢中だった。

Dan yeni bir bilgisayar satın aldı.

ダンは新しいコンピューターを買った。

Bilgisayar korsanlığı karşı bir yasa olmalı.

不正アクセスは、法律で取り締まるべき。

O bir bilgisayar programcısı değil mi?

彼女はコンピューター・プログラマーではないのですか。

Onun yeni bir bilgisayar aldığını duydum.

彼は新しいコンピューターを買ったらしい。

Tom yeni bir bilgisayar satın alacak.

トムは新しいコンピューターを購入する予定だ。

Geçen ay yeni bir bilgisayar aldım.

私は先月新しいコンピューターを買いました。

Bu dizüstü bilgisayar ince ve hafif.

このノートパソコンは薄くて軽いです。

Yeni bir bilgisayar almayı planlıyor musun?

新しいコンピューターを買う計画を立ててるの?

Bir bilgisayar şimdi mutlak bir ihtiyaçtır.

コンピューターは現在では絶対的な必需品である。

Bu bilgisayar hakkında çok şey biliyorum.

このコンピューターのことはよく知っている。

Bu bilgisayar bir sürü zaman kazandırır.

このコンピューターでかなりの時間が節約できる。

Bu günlerde birçok insan bilgisayar kullanır.

このごろ、多くの人がコンピューターを使用している。

O mağazada dizüstü bilgisayar satıyorlar mı?

- あの店でノートは売っていますか?
- あの店ではノートを売っていますか?

Bu bilgisayar için nasıl ödeme yaptın?

- あなたはどうやってこのコンピューターの代金を払ったのですか。
- このコンピューターの代金はどのように支払いましたか。

O bilgisayar dersi bir zaman kaybıydı.

このコンピューターコースをやった(に通った)のは時間の無駄だった。

- Bilgisayar bilimi ülkemizde hızlı bir ilerleme kaydetti.
- Bilgisayar bilimi ülkemizde hızlı bir ilerleme yaptı.

わが国ではコンピューター科学が急速な進歩を遂げた。

- Bir bilgisayar çok seri şekilde hesaplayabilir.
- Bir bilgisayar çok hızlı bir şekilde işlem yapabilir.

コンピューターは非常に速く計算ができる。

- Kişisel bilgisayarı kullanabilen tek kişi o.
- Bilgisayar kullanmayı yalnızca o biliyor.
- Bilgisayar kullanabilen sadece o.

パソコンが使えるのは彼女だけです。

bilgisayar teknolojisini bizim tecrübelerimizle uyumlu bir şekilde

私たち自身の経験を補完する方向に コンピュータ技術を進化させるという

Şirket yeni bir bilgisayar sistemi satın aldı.

その会社は新しいコンピューターシステムを購入した。

Bilgisayar sanayinde çalışan iki erkek kardeşi var.

彼女には2人の兄弟がいて、コンピューター業界で働いている。

Tom bilgisayar programlama hakkında bir şey bilmiyor.

トムはコンピュータープログラミングに関しては何も分からない。

İyi bir bilgisayar bile seni satrançta yenemez.

優れたコンピューターでもチェスではあなたを負かせない。

Zamandan tasarruf etmek için bir bilgisayar kullandım.

時間を節約するためにコンピューターを使った。

Bilgisayar kullanma kılavuzu yazabilen bir kişi arıyorum.

パソコンのマニュアルを書ける人を探しています。

Bana babam tarafından bir bilgisayar oyunu verildi.

私は父からコンピューターゲームがあたえられた。

Bilgisayar sık sık insan beyni ile karşılaştırılır.

コンピューターはよく人の頭脳にたとえられる。

O zamanlar bilgisayar bu kadar yaygın değildi.

あの頃はまだコンピューターが存在しなかった。

Bilgisayar sistemi saat sekizde otomatik olarak kapanır.

コンピューター・システムは午後8時に自動的に停止する。

Bu bilgisayar güçlü, verimli ve kullanımı kolaydır.

- このコンピューターは強力で効率がよく使いやすい。
- このパソコンはハイパワーで高効率で使うのも簡単だ。

Yeni bilgisayar, eskisinden on kat daha hızlı.

新しいコンピューターは旧型よりも10倍速い。

- Kızına bir kişisel bilgisayar aldı.
- O, kızına bir kişisel bilgisayar aldı.
- O, kızına bir PC aldı.

- 彼女は娘のためにパソコンを買ってあげた。
- 彼女は娘にパソコンを買ってやった。

bilgisayar bilimcileri muhtemelen aklınıza gelen ilk kişiler olmaz.

コンピューター科学者というのは 最初に思い付く相手ではないでしょう

Zamana ayak uydurmak için yeni bir bilgisayar aldım.

時代に遅れないように新しいコンピューターを買った。

Tom bir bilgisayar şirketindeki bir iş için başvuracak.

- トムはコンピューター会社の職に応募するつもりです。
- トムは、コンピューター会社に職を求めるつもりだ。
- トムはコンピューター会社の仕事に応募するつもりなんだよ。

Ben ilk bilgisayar oyunumu on iki yaşındayken programladım.

12歳のとき初めてゲームをプログラミングした。

Ay sonunda oğluma bir bilgisayar hediye etmeyi planlıyorum.

私は月末にコンピュータを息子にプレゼントするつもりです。

Bugün yapılan çoğu bilgisayar çok çekirdekli işlemcilerle donatılmıştır.

今日のコンピュータには大抵マルチコアプロセッサが装備されている。

Kişisel bilgisayar satın almak için para kazanmak zorundayım.

私はパソコンを買うためにお金をためなければならない。

Ne zaman bir bilgisayar satın alacağımı merak ediyorum.

私はいつコンピューターを買うべきか思案している。

Bilgisayar suçları önlemek için yasalar ABD'de yürürlüğe girdi.

アメリカにおいてコンピューター犯罪を防止する法律が制定された。

Yeni bir kişisel bilgisayar almak için para biriktiriyorum.

新しいパソコンを買うつもりで金を溜めているんだ。

O eve gelir gelmez bir bilgisayar oyunu oynamaya başladı.

家へ着くとすぐに彼はコンピューターゲームをはじめた。

- Sana bir dizüstü bilgisayar vereceğim.
- Sana bir defter vereceğim.

私は君にノートをあげよう。

Ben ilk kez yaklaşık 40 yıl önce bilgisayar kullandım.

私が初めてコンピュータに触れたのは今から40年近く前のことです。

Buradaki kişisel bilgisayar sistemi değiştiremediği için hiçbir şey yapılamaz.

ここのパソコンはシステムを変えることができないので何もできない。

O mağazadan bir bilgisayar almayı ciddi olarak düşünüyor musun?

本気であの店からコンピューターを買おうと思っているんですか?