Translation of "Oynayabilir" in English

0.013 sec.

Examples of using "Oynayabilir" in a sentence and their english translations:

Herkes oynayabilir.

Everyone can play.

- Seninle oynayabilir miyim?
- Sizinle oynayabilir miyim?

Can I play with you?

O tenis oynayabilir.

He can play tennis.

O beyzbol oynayabilir.

He can play baseball.

O, tenis oynayabilir.

He can play tennis.

İyi oynayabilir misin?

Can you play well?

Tom futbol oynayabilir.

Tom is able to play soccer.

- Akira tenisi iyi oynayabilir.
- Akira iyi tenis oynayabilir.

Akira can play tennis well.

- Uğrayabilir miyim ve oynayabilir miyim?
- Sana gelip oynayabilir miyim?

Can I come over and play?

Tom elbette tenis oynayabilir.

Tom sure can play tennis.

Akira tenisi iyi oynayabilir.

Akira can play tennis well.

Kızlar da futbol oynayabilir.

Girls can play soccer too.

Sen tenis oynayabilir misin?

Can you play tennis?

Biraz daha oynayabilir miyiz?

Can we play a little longer?

Tom iyi tenis oynayabilir.

Tom can play tennis well.

Maria ile oynayabilir miyim?

May I play with Maria?

Lisedeyken kart oynayabilir miydin?

Could you play cards at your high school?

Tony çok iyi tenis oynayabilir.

Tony can play tennis very well.

Dışarı çıkıp oyun oynayabilir miyim?

Can I go out and play?

O, çok iyi tenis oynayabilir.

He can play tennis very well.

Tom çok iyi tenis oynayabilir.

Tom can play tennis very well.

Annem çok iyi golf oynayabilir.

My mother can play golf very well.

Tom gerçekten iyi beyzbol oynayabilir.

Tom can really play baseball well.

Sen hala tenis oynayabilir misin?

Can you still play tennis?

Baba, dışarı gidip oynayabilir miyim?

Dad, can I go and play outside?

Tom oldukça iyi tenis oynayabilir.

Tom can play tennis quite well.

Tom oldukça iyi beyzbol oynayabilir.

Tom can play baseball quite well.

Neredeyse tüm erkek çocukları beyzbol oynayabilir.

Almost all boys can play baseball.

O, tenis oynayabilir, ve ben de.

She can play tennis, and so can I.

Hem tenis hem de beyzbol oynayabilir.

He can play both tennis and baseball.

Tom Mary'den daha iyi tenis oynayabilir.

Tom can play tennis better than Mary.

Baba, dışarıya çıkıp oyun oynayabilir miyim?

Daddy, may I go out and play?

Şimdi parka gidip oyun oynayabilir miyiz?

Can we go to the park and play now?

Kablolu yayın izleyebilir oyun oynayabilir Youtube'da takılabilir

You can watch linear TV, you can do video games, you can do YouTube,

Tom hem tenis hem de beyzbol oynayabilir.

Tom can play both tennis and baseball.

Tom buradaki herkesten daha iyi tenis oynayabilir.

Tom can play tennis better than anyone else here.

"Futbol oynayabilir misin?" "Hayır, ama beyzbol oynayabilirim."

"Can you play soccer?" "No, but I can play baseball."

Sınıfındaki başka bir çocuktan daha iyi tenis oynayabilir.

He can play tennis better than any other boy in his class.

- Jingle Bells oynayabilir misin?
- Jingle Bells çalabilir misin?

Can you play Jingle Bells?

Tom, hem tenisi hem de masa tenisini iyi oynayabilir.

Tom can play both tennis and table tennis well.

O çok iyi tenis oynayabilir ama ben onun kadar iyi oynayabilirim.

She can play tennis very well, but I can play as well as she can.

O çok iyi tenis oynayabilir, ancak onun oynayabileceği kadar iyi oynayabilirim.

She can play tennis very well, but I can play just about as well as she can.