Translation of "Organ" in English

0.004 sec.

Examples of using "Organ" in a sentence and their english translations:

Başka hiçbir organ,

No other organ,

Fonksiyon organ yaratır.

The function creates the organ.

Organ bağışları hayatlar kurtarır.

Organ donations save lives.

Organ bağışlarsanız, bir hayat kurtarabilirsiniz.

If you donate an organ, you'll be able to save a life.

O çok büyük bir organ.

That's a huge organ.

Bazı dinler organ bağışına karşıdır.

Certain religions are against organ donation.

Hiçbir hayati organ hasar görmedi.

No vital organs were damaged.

Tom'a organ nakli ameliyatı yapıldı.

Tom underwent an organ transplant surgery.

Tom davulu organ kadar iyi çalar.

Tom plays the drums as well as the organ.

Tom'un cüzdanında bir organ bağış kartı var.

Tom has an organ donor card in his wallet.

Geçen pazar kilisede organ çalan Tom muydu?

Was that Tom who was playing the organ at church last Sunday?

Tom bir organ bağışçısı olmak için kayıt yaptırdı.

Tom registered to become an organ donor.

Organ bağışına izin vermeyen hiç din var mı?

Are there any religions that don't permit organ donation?

- Tom nakil ameliyatı oldu.
- Tom organ nakli oldu.

Tom got a transplant.

Ben hayatımda bu kadar kötü bir cinsel organ görmedim

I have never seen such a bad sex organ in my life

Cerrah bir organ nakli geçirmesi için onu ikna etti.

The surgeon persuaded him to undergo an organ transplant.

İnsan vücudundaki en büyük organ nedir? Cevap sizi şaşırtabilir.

What is the largest organ in the human body? The answer may surprise you.

Ve taşınan oksijen yetersizliği sonucu ciddi organ hasarı meydana geliyor.

and massive organ damage resulted from a lack of transported oxygen.

Cerrah beni bir organ nakli operasyonu geçirmem için ikna etti.

The surgeon persuaded me to undergo an organ transplant operation.

Organ bağışçısı olmayı kabul edersen, birinin yaşamını kurtarmasına yardım edebilirsin.

If you agree to become an organ donor, you may help save someone's life.

Uçağım düşmezse ve organ mafyası tarafından kaçırılmazsam hafta başında sana yazacağım.

If my plane doesn't crash, and if I do not get kidnapped by organ thieves, I will drop you a line at the beginning of the week.

Yer çekimi herhangi iki kütle, herhangi iki organ ya da herhangi iki parçacık arasında olan bir çekim kuvvetidir.

Gravity is a force of attraction that exists between any two masses, any two bodies, or any two particles.