Translation of "Numara" in English

0.007 sec.

Examples of using "Numara" in a sentence and their english translations:

Hepsi numara.

It's all an act.

Numara şaşırtıcıydı.

The number was staggering.

Yanlış numara çevirdiniz.

- You have the wrong number.
- You've got the wrong number.

Üzgünüm, yanlış numara.

Sorry, wrong number.

O numara yapıyor.

He's faking.

Bir numara al.

Take a number.

Bir numara kim?

Who's number one?

Bir numara seç.

Pick a number.

Maalesef yanlış numara.

- I'm afraid you have the wrong number.
- I am afraid you have the wrong number.
- I'm afraid that you have the wrong number.

37 numara giyerim.

I wear a size 37.

Sami numara yapıyordu.

Sami was pretending.

Dört numara: Akışına bırakın.

Number four: Go with the flow.

Kaç numara ayakkabı giyiyorsun?

What size shoes do you wear?

Oldukça büyük bir numara.

It is quite a big number.

Üzgünüm, yanlış numara çevirdim.

I'm sorry, I dialed the wrong number.

O, yanlış numara çevirdi.

She dialed the wrong number.

- Sayı nedir?
- Numara nedir?

- What's the number?
- What is the number?

Bu sihirli bir numara.

It's a magic number.

Kaç numara ayakkabı giyiyorsunuz?

What's your shoe size?

Tom bir numara çeviriyor.

Tom is dialling a number.

Kaç numara kask giyiyorsun?

What size helmet do you wear?

Onun numara yaptığını sanmıyorum.

I don't think she's faking.

Bence o numara yapıyor.

I think she's faking.

Benim odam beş numara.

My room is number five.

Sadece bir numara al.

Just take a number.

Yanlış numara çevirmiş olmalıyım.

I must have the wrong number.

Sanırım yanlış numara aradınız.

I think you have the wrong number.

Üzgünüm, yanlış numara çevirdiniz.

I'm sorry, you have the wrong number.

Bu ayakkabılar kaç numara?

What size are these shoes?

Aradığınız numara kullanımda değil.

- The number you have called is not in service.
- The number you have called isn't in service.

Kaç numara bot giyiyorsunuz?

What size boots do you wear?

Benim ayakkabım 45 numara.

My shoe size is 45.

Numara yapıyordun, değil mi?

You were pretending, weren't you?

Sanırım, o numara yapıyor.

I think he's faking.

Tom yanlış numara çevirdi.

Tom dialed the wrong number.

Tom yanlış numara aradı.

Tom called the wrong number.

Tom sadece numara yapıyor.

Tom is just pretending.

Numara alıp bekleyin lütfen.

Please take a number and wait.

Altı numara: Deneyimlerinizi onlarınkiyle kıyaslamayın.

Number six: Don't equate your experience with theirs.

Sekiz numara: Gereksiz ayrıntıdan kaçının.

Number eight: Stay out of the weeds.

Çocuk uyuyormuş gibi numara yaptı.

The child pretended that it was asleep.

Yanlış numara çevirdim gibi görünüyor.

I seem to have the wrong number.

Üzgünüm yanlış numara çevirmiş olmalıyım.

Sorry, I must have dialed the wrong number.

Bana numara yapmak zorunda değilsin.

You don't have to pretend with me.

Tom numara yapmakta iyi değil.

Tom isn't good at pretending.

Korkarım ki yanlış numara çevirdiniz.

- I'm afraid you have the wrong number.
- I'm afraid you have got the wrong number.
- I am afraid you have the wrong number.
- I'm afraid that you have the wrong number.

O, 13 numara ayakkabı giyer.

She wears a size 13 shoe.

Sanırım belki yanlış numara çevirdim.

I think maybe I have the wrong number.

Bir tür numara mı bu?

Is this some kind of trick?

Tom sihirli bir numara yaptı.

Tom performed a magic trick.

Üzgünüz. Aradığınız numara kullanımda değil.

We're sorry. The number you have reached is not in service.

Korkarım yanlış bir numara çevirdiniz.

I'm afraid you have dialed a wrong number.

Üzgünüm, yanlış numara düşürdüğümü düşünüyorum.

Sorry, I think I have the wrong number.

Korkarım ki yanlış numara almışsın.

I'm afraid you have got the wrong number.

Senin hatalı numara çevirdiğine inanıyorum.

I believe you dialed the wrong number.

O, kaç numara ayakkabı giyiyor?

What size shoe does he wear?

Üzgünüm, fakat aradığınız numara yanlış.

I'm sorry, but the number you have dialled is incorrect.

- Bir numara Tom'du.
- Birinci Tom'du.

Tom was number one.

- Sınıfının birincisi.
- Sınıfında bir numara.

He is first in his class.

Çocuk: "Tuvalete gitmem gerek." - Anne: "Bir numara mı, yoksa iki numara mı?"

Child: "I need to go to the loo." - Mother: "Number one or number two?"

Üç numara: Açık uçlu sorular sorun.

Number three: Use open-ended questions.

İşte size yardımcı olacak bir numara.

There is one trick that can help you.

Ben genellikle sekiz numara ayakkabı alırım.

I usually take size eight shoes.

Mary gerçekten hasta değil. Numara yapıyor.

Mary isn't really sick. She's faking it.

Sihirli bir numara görmek ister misin?

Want to see a magic trick?

- Bana numarayı ver.
- Bana numara ver.

Give me the number.

Bunun doğru numara olduğundan emin misin?

Are you sure this is the right number?

Aslında arkadaşın değilim. Numara yapıyordum sadece.

I'm not really your friend. I was just pretending.

Tom benimle numara yapmak zorunda değil.

Tom doesn't have to pretend with me.

Odam üçüncü katta on dört numara.

My room is number fourteen on the third floor.

O gerçekten bana bir numara yaptı.

He really did a number on me.

Üzgünüm ama yanlış numara çevirmiş olmalısınız.

Sorry, but you must have the wrong number.

- Bu numara ne?
- Ne numarası bu?

What's that number?

Bunun için, bu gece iki numara yapacağım.

So to do so, I will do two tricks tonight.

Numara 932-8647 ama alan kodunu bilmiyorum.

The number is 932-8647, but I don't know the area code.

Numara yapmayı kes ve gerçeği itiraf et.

Stop pretending and confess the truth.

Mary gerçekten hasta değil. O numara yapıyor.

Mary isn't really sick. She's just faking it.

- Küçük ev.
- Hela.
- Yüz numara.
- Ayak yolu.

It is the toilet.

Tom her zaman 1 numara olmak istedi.

Tom has always wanted to be No. 1.

Tom'dan hoşlandığım şeklinde bir numara bile yapamam.

I can't even pretend that I like Tom.

Öncelikle, masada bazı malzemelerin gerektiği, aptalca olan numara.

But first, the asinine trick which requires some props on this table,

- O sadece numara yapıyor.
- O sadece rol yapıyor.

He's only shamming.

Tokyo, Japonya'yı aramak istiyorum. Numara 3202-5625'dir.

I'd like to make a call to Tokyo, Japan. The number is 3202-5625.

Bu şarkı benim ilk onumda on bir numara.

This song is number eleven in my top ten.

- Altı numara eldiven giyerim.
- Altı beden eldiven giyiyorum.

I wear size six gloves.

Mary aslında hasta değil; o sadece numara yapıyor.

Mary isn't really sick; she's just pretending.

Fadıl, Leyla'yı aramak için başka bir numara kullandı.

Fadil used another number to call Layla.

Uzun bir kuyruk, bu yüzden bir numara almalısın.

It's a long queue so you must take a number.

- Tom ne satmaya çalışıyor?
- Tom ne numara peşinde?

What's Tom trying to sell?

- Daha fazla rol yapamam.
- Daha fazla numara yapamam.

I can't pretend any longer.