Translation of "Muhafazakar" in English

0.014 sec.

Examples of using "Muhafazakar" in a sentence and their english translations:

Muhafazakar değilim.

I'm not conservative.

Muhafazakar mısın?

Are you conservative?

Muhafazakar bir halkız.

We are a conservative people.

Tom muhafazakar görünüyor.

Tom seems conservative.

Tom oldukça muhafazakar.

- Tom is quite conservative.
- Tom is pretty conservative.

Tom çok muhafazakar.

Tom is very conservative.

Tom muhafazakar değil.

Tom is no conservative.

Mary'nin annesi çok muhafazakar.

Mary's mother is very conservative.

Tom'un muhafazakar olduğunu düşünüyorum.

- I think Tom is conservative.
- I think that Tom is conservative.

Tom muhafazakar olmadığını söyledi.

Tom said that he wasn't conservative.

Tom muhafazakar olduğunu söyledi.

Tom said that he was conservative.

Tom'un muhafazakar olduğunu sanmıyorum.

- I don't think Tom is conservative.
- I don't think that Tom is conservative.

Örneğin, eğer muhafazakar değerleri savunuyorsam,

Well, if I hold conservative values, for instance,

Babası muhafazakar ve geri kafalıdır.

His father is conservative and old-fashioned.

Ben eskisi kadar muhafazakar değilim.

I'm not as conservative as I used to be.

Mary muhafazakar bir ailede yetişti.

Mary grew up in a conservative family.

Liberal mi yoksa muhafazakar mısın?

Are you a liberal or conservative?

Tom sadık bir muhafazakar oldu.

Tom became a staunch conservative.

Anne ve babası çok muhafazakar.

His parents are very conservative.

Yerel gazete muhafazakar adayı destekliyor.

The local newspaper is endorsing the conservative candidate.

Fince oldukça muhafazakar bir dildir.

Finnish is a pretty conservative language.

Leyla muhafazakar bir toplumda büyütüldü.

Layla was raised in a conservative community.

Tom, Mary'nin muhafazakar olduğunu söyledi.

Tom said that Mary was conservative.

Bir muhafazakar her zaman gerici değildir.

A conservative is not always a reactionary.

Daha muhafazakar bir şey giymeye git.

Go put on something more conservative.

- Muhafazakar değilim.
- Ben bir muhafazakâr değilim.

- I'm not conservative.
- I am not a conservative.
- I'm not a conservative.

Tom çok muhafazakar değil, değil mi?

Tom isn't so conservative, is he?

O, muhafazakar bir şekilde giyinmeye başladı.

She began dressing conservatively.

Ben oldukça muhafazakar bir şekilde giyinirdim.

I used to dress quite conservatively.

Tom'un gerçekten muhafazakar olduğunu düşünüyor musun?

Do you really think Tom is conservative?

Annenizin sizi çok muhafazakar tarzda yetiştirdiğini düşünüyorum.

I think that your mother has brought you up in a very conservative manner.

- Tom muhafazakar, değil mi?
- Tom tutucu, değil mi?

Tom is conservative, isn't he?

Tom bir liberal mı yoksa bir muhafazakar mı?

Is Tom a liberal or conservative?

Tom bugün genellikle giyindiğinden biraz daha muhafazakar giyinmiş.

Tom is dressed a bit more conservative today than he usually is.

Alexander ölünce tahtına Nikolas gelir. Nikolas muhafazakar ve gericidir.

Alexander was succeeded by his brother Nicholas, a conservative and reactionary.

Hangi şekilde oy veriyorsun, Matthew? "" Muhafazakar" dedi Matthew hemen.

What way do you vote, Matthew?" "Conservative," said Matthew promptly.

Tom ve Mary ikisi de oldukça muhafazakar, değil mi?

Tom and Mary are both pretty conservative, aren't they?

Tom ve Mary ikisi de çok muhafazakar değil mi?

Tom and Mary are both very conservative, aren't they?

Kültürel etkinlikler İngiltere'nin muhafazakar fikirlerine tepki için iyi bir yoldu.

Cultural activities were a good way to react to the conservative ideas of Britain.

önyargısını engelleyen dini ve sosyal bir değer olarak gören nispeten muhafazakar Arap

relatively conservative Arab societies , which see traditional legal marriage as

Ben muhafazakarların genellikle aptal olduklarını söylemek istemedim. Aptal insanların genellikle muhafazakar olduklarını söylemek istedim.

I never meant to say that the conservatives are generally stupid. I meant to say that stupid people are generally conservative.

- Tom ve Mary her ikisi de muhafazakâr.
- Hem Tom hem de Mary çok muhafazakar.

- Tom and Mary are both very conservative.
- Both Tom and Mary are very conservative.