Translation of "Mobilya" in English

Mobilya anneme aittir.

The furniture belongs to my mother.

Kamyon mobilya taşıdı.

The truck carried a load of furniture.

O mobilya anneminki.

- The furniture belongs to my mother.
- That furniture is my mother's.

Onlar mobilya satar.

They sell furniture.

Tom mobilya yapar.

Tom makes furniture.

Mobilya toz kaplıydı.

The furniture was covered in dust.

Ben mobilya yapıyorum.

I make furniture.

Bu mobilya pahalıydı.

This furniture was expensive.

- Mobilya tozluydu.
- Mobilyalar tozluydu.

The furniture was dusty.

Tüm mobilya tozla kaplıydı.

All the furniture was covered with dust.

Oda mobilya ile doluydu.

The room was crowded with furniture.

Odada birçok mobilya vardı.

There was a lot of furniture in the room.

Odada hiç mobilya yok.

There's no furniture in the room.

Odamda fazla mobilya yok.

There isn't much furniture in my room.

O, mobilya ticareti yapar.

He deals in furniture.

Odada hiç mobilya kalmadı.

- There is no furniture left in the room.
- There's no furniture left in the room.

Yeni mobilya bugün geldi.

The new furniture arrived today.

Henüz hiç mobilya almadım.

I haven't bought any furniture yet.

Ben yeni mobilya ısmarladım.

I ordered new furniture.

Evimde az mobilya var.

There is little furniture in my house.

Ne tarz mobilya istiyorsunuz?

What style of furniture would you like?

IKEA'dan mobilya satın alıyorum.

I buy furniture from IKEA.

Neredeyse hiç mobilya yok.

There is almost no furniture.

- Yuriko mobilya işine geçmeyi tasarlıyor.
- Yuriko mobilya işine geçmeyi planlıyor.

Yuriko is planning to move into the furniture business.

Evde çok fazla mobilya var.

There is too much furniture in the house.

Odada dört parça mobilya vardı.

There were four pieces of furniture in the room.

Odada bir sürü mobilya var.

- There is much furniture in the room.
- There's a lot of furniture in the room.

Mağazada bir parça mobilya aldı.

He bought a piece of furniture at the store.

Onun ofisindeki mobilya çok modern.

The furniture in his office is very modern.

Büyükbabam kendisi için mobilya yapardı.

- My grandfather used to make furniture for himself.
- My grandfather used to make his own furniture.

Odasında bir sürü mobilya var.

There is a lot of furniture in his room.

Odada dört parça mobilya var.

There are four pieces of furniture in the room.

Birkaç yeni mobilya almayı düşünüyoruz.

- We are thinking of buying some new furniture.
- We're thinking of buying some new furniture.

O odada hiç mobilya yoktu.

- There wasn't any furniture in that room.
- There was no furniture in that room.

Benim evimde fazla mobilya yoktur.

There isn't much furniture in my house.

Kızım yeni mobilya satın alacak.

My daughter is going to buy new furniture.

Biz yeni mobilya satın aldık.

We bought new furniture.

Tom bir veranda mobilya getirdi.

Tom bought some patio furniture.

Bu ofisteki mobilya gerçekten modern.

The furniture in this office is really modern.

O mobilya parçasını çok beğeniyorum.

I like that piece of furniture very much.

Bu mobilya taşındığım zaman dairemdeydi.

This furniture was in my apartment when I moved in.

Bu odada çok mobilya var.

There is much furniture in this room.

Tom ahşaptan güzel mobilya yapar.

Tom makes beautiful furniture out of wood.

Yuriko mobilya işine geçmeyi tasarlıyor.

Yuriko is planning to move into the furniture business.

Sadece iki parça mobilya aldık.

We have just bought two pieces of furniture.

Odada çok az mobilya vardı.

There was little furniture in the room.

Bu mobilya parçaları satılık değildir.

These pieces of furniture are not for sale.

Ahşap bir mobilya parçası yapıyor.

He makes a wooden piece of furniture.

Depo, bir mobilya parçası dışında boştu.

The warehouse was empty except for a piece of furniture.

Bu odada bir sürü mobilya var.

- There is a lot of furniture in this room.
- There's a lot of furniture in this room.

O odada kesinlikle hiç mobilya yoktu.

There was absolutely no furniture in that room.

Ben üç parça mobilya satın aldım.

I bought three pieces of furniture.

Mobilya konusunda çok iyi anlaşmalarımız var.

We have great deals on furniture.

Bu odada çok fazla mobilya var.

- There is too much furniture in this room.
- There's too much furniture in this room.

Bu ahşap mobilya parçası fazla iridir.

This wooden piece of furniture is too bulky.

Bu mobilya için çok para ödedik.

We paid a lot for this furniture.

Siteler, mobilya imalatıyla ünlü bir yer.

Siteler is a place famous for its furniture production.

İtalya, elbise, mobilya ve plastik gereçler üretti.

Italy produced clothes, furniture and plastic items.

Ben birkaç yeni mobilya satın almayı planlıyorum.

I'm planning to buy some new furniture.

Evlendiklerinde birkaç parça mobilya parçası satın aldılar.

They bought a few pieces of furniture when they got married.

O mobilya hakkında onlarla bir pazarlık yaptı.

He made a bargain with them about the furniture.

O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır.

That store sells many things besides furniture.

O, mobilya satın almak için yeterince zengin.

He is rich enough to buy the furniture.

Bu mobilya bize çok fazlaya mal oldu.

This furniture cost us a lot.

Bu mobilya parçası oturma odası için uygun değil.

That piece of furniture is not fitting for the living room.

Tik ağacı mobilya yapmada kullanılan koyu bir ahşaptır.

Teak is a tropical dark wood used for making furniture.

Tom ve Mary ucuz mobilya ile evlerini döşediler.

Tom and Mary furnished their house with inexpensive furniture.

Tom ve Mary bazı yeni mobilya satın aldılar.

Tom and Mary bought some new furniture.

Bay Johnson serbest meslek sahibidir ve mobilya tamiriyle uğraşır.

Mr Johnson is self-employed and is in the business of repairing furniture.

Birkaç yıl önce, bizim odanın içinde az miktarda mobilya vardı.

A few years ago, our room had little furniture in it.

Bir koltuk ve masa dışında, oturma odasında hiç mobilya yoktu.

Besides a sofa and a table, there wasn't any furniture in the living room.

Bu oda çok küçük, bu yüzden fazla mobilya koymak mümkün değil.

This room is very small, so it is impossible to put more furniture in it.

Mademki oda için yeni mobilya aldık, neden bu eski, yıpranmış mobilyayı atmıyoruz?

Now that we've bought new furniture for the room, why not throw away this old, worn-out furniture?