Translation of "Mark" in English

0.004 sec.

Examples of using "Mark" in a sentence and their english translations:

Mark Zuckerberg

Mark zuckerberg

- Mark kitabı götürdü.
- Mark kitabı aldı.

Mark took the book.

"Buradayım, Mark" dedim.

I said, "I'm here, Mark."

Mark kitabı götürdü.

Mark took the book.

Mark kitabı aldı.

Mark took the book.

Mark arabayı satacak.

Mark will sell the car.

Mark geldiğinde uyuyordum.

I was asleep when Mark arrived.

Mark Zuckerberg fikrimi çaldı!

Mark Zuckerberg stole my idea!

Mark iki saat konuştu.

Mark spoke for two hours.

- Mark Twain Amerikalı bir romancıydı.
- Mark Twain Amerikalı bir yazardı.

Mark Twain was an American novelist.

Mark şeylerini aldı ve gitti.

Mark took his things and left.

Priscilla Chan, Mark Zuckerberg'in sevgilisidir.

Priscilla Chan is the girlfriend of Mark Zuckerberg.

Mark Zuckerberg teist değil ateisttir.

Mark Zuckerberg is atheist, not theist.

Mark ve Leonor ilişkilerini kestiler.

Mark and Leonor broke off their relationship.

Mark nerede? O duş alıyor.

Where's Mark? He's having a shower.

Favori Mark Twain sözün nedir?

What's your favorite Mark Twain quote?

Mark ateşli bir futbol taraftarıdır

Mark is an ardent football fan.

Mark, 1991 yılında Harvard'dan mezun oldu.

Mark graduated from Harvard in 1991.

Çift ilk çocuklarına Mark adını verdi.

The couple named their first child Mark.

Liisa dükkana gittiğinde Mark gazete okuyordu.

While Liisa went to the shop, Mark was reading the newspaper.

Mark topu istediğinden daha yükseğe fırlattı.

Mark threw the ball higher than he wanted.

"Evet, portakal suyu lütfen," diyor Mark.

"Yes, orange juice please," says Mike.

Mark Pollock: Aslında, kimliğimi yeniden kurmayı başardım.

Mark Pollock: Eventually, I did rebuild my identity,

Mark kolunu kırdığından beri üç hafta oldu.

It's been three weeks since Mark broke his arm.

Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg neredeyse bir kazanova.

The founder of Facebook, Mark Zuckerberg, is almost a casanova.

Ve Mark Facebook'u düzeltme konusundaki suçlamaları üzerine alıyor.

And Mark's leading the charge on fixing Facebook.

Tom kesinlikle Mark Twain'i okumaktan hoşlanıyor gibi görünüyor.

Tom certainly seems to enjoy reading Mark Twain.

Amerikan yazar Mark Twain en iyi şekliyle şöyle söyledi,

The American writer Mark Twain said it best,

Dostum ve papaz meslektaşım Mark gibi erkekler de var.

and then seems to take pleasure in watching me lead.

Üniversite, Mark Zuckerberg'ı veri tabanını hacklediği için disipline verdi.

The university disciplined Mark Zuckerberg for hacking its database.

Mark işten eve giderken bir martı sürüsü fark etti.

On his way home from work, Mark spotted a flock of seagulls.

Mark dün ayrıldı, sen yarın ayrılacaksın ve ben bugün ayrılıyorum.

Mark left yesterday, you will leave tomorrow, and I am leaving today.

Mark o kadar dürüsttür ki bunun için herkes onu över.

Mark is so honest that everybody commends him for it.

Mark Twain ", bu da dahil olmak üzere tüm genellemeler yanlış " dedi.

Mark Twain said, "All generalizations are false, including this one."

Tom kesinlikle Mark Twain tarafından yazılmış kitapları okumaktan hoşlanıyor gibi görünüyor.

Tom certainly seems to enjoy reading books by Mark Twain.

Mark biraz dinlendikten sonra kalkar, yıkanır, giyinir ve dışarı çıkmak için hazırlanır.

After Mark has had a bit of a rest he gets up, has a wash, gets dressed and gets ready to go out.

Tom elektronik sigara içmenin sigara içmekten daha güvenilir olduğunu düşünüyor ama Mark o kadar emin değil.

- Tom thinks that vaping is safer than smoking cigarettes, but Mary's not so sure.
- Tom thinks vaping is safer than smoking cigarettes, but Mary isn't so sure.
- Tom thinks that vaping is safer than smoking cigarettes, but Mary isn't so sure.

Mark Twain tarafından söylenmiş sevdiğim sözlerden biri "Dövüşte köpeğin büyüklüğü önemli değil, köpekteki dövüşün büyüklüğü önemlidir."

One of my favorite quotes by Mark Twain is, "It's not the size of the dog in the fight, it's the size of the fight in the dog."