Translation of "Mısır'da" in English

0.014 sec.

Examples of using "Mısır'da" in a sentence and their english translations:

Mısır'da saklanacağız.

We'll hide in Egypt.

Sami, Mısır'da turdaydı.

Sami was on tour in Egypt.

- Mısır'da hangi dili konuşurlar?
- Mısır'da hangi dil konuşulur?

What language do they speak in Egypt?

Mısır'da bu başlangıçlardan sonra,

In Egypt, from these beginnings

İnsanlar Mısır'da ne yerler?

What do people eat in Egypt?

Mısır'da asgari ücret nedir?

What's the minimum salary in Egypt?

Sami, Mısır'da canlı görüldü.

Sami was seen alive in Egypt.

Sami, Mısır'da kalmak istiyor.

Sami wants to stay in Egypt.

Sami, filmi Mısır'da çekti.

Sami shot the movie in Egypt.

Sami filmi Mısır'da çekti.

Sami filmed the movie in Egypt.

Sami'nin arabası Mısır'da bulunuyordu.

Sami's car was located in Egypt.

- Sami, Mısır'da bir kült kurdu.
- Sami, Mısır'da bir tarikat kurdu.

Sami started a cult in Egypt.

- Sami, Mısır'da bir kızla tanıştı.
- Sami, Mısır'da bir kızla buluştu.

Sami met a girl in Egypt.

- Sami'nin İslam'a geçme serüveni Mısır'da başladı.
- Sami'nin İslam yolculuğu Mısır'da başladı.

Sami's journey into Islam started in Egypt.

Eski Mısır'da kediler kutsal hayvandı.

Cats were sacred animals in ancient Egypt.

Peki Mısır'da hayat nasıl gidiyor?

So how's it going in Egypt?

1991'de Fadıl, Mısır'da yaşıyordu.

In 1991, Fadil lived in Egypt.

Leyla halen Mısır'da hapis yatıyor.

Layla is still serving time in Egypt.

Sami Mısır'da okurken Müslüman oldu.

Sami converted to Islam when he studied in Egypt.

Sami ilk ramazanını Mısır'da geçirdi.

Sami spent his first Ramadan in Egypt.

Sami, Mısır'da bir mülk bıraktı.

Sami left an estate in Egypt.

Sami, Mısır'da bir iş buldu.

Sami found a job in Egypt.

Sami'nin Mısır'da bazı akrabaları vardı.

Sami had some relatives in Egypt.

Sami, Mısır'da bir çiftliğe sahipti.

Sami owned a farm in Egypt.

Sami, Mısır'da hayatına yeniden başladı.

Sami resumed his life in Egypt.

Sami'nin inanılmaz hikayesi Mısır'da başladı.

Sami's incredible story began in Egypt.

Sami, Mısır'da bir düğün hazırlıyor.

Sami is in Egypt, attending a wedding.

Mısır'da Japonya'dakinden daha az yağış var.

They have less rain in Egypt than in Japan.

Mısır'da yeni bir antik piramit keşfedildi.

A new ancient pyramid has been discovered in Egypt.

Leyla, Mısır'da harika bir vakit geçirdi.

Layla has had a wonderful time in Egypt.

Leyla, Mısır'da yeni bir hayat başlattı

Layla started a new life in Egypt.

Sami hâlâ babasıyla birlikte Mısır'da yaşıyordu.

Sami still lived in Egypt with his father.

Sami evlilik dışı olarak Mısır'da doğdu.

Sami was born out of wedlock in Egypt.

Onlar İtalyanlarla önce Mısır'da ve Libya'da savaştı.

They fought the Italians first in Egypt and Libya.

Fadıl, Mısır'da bir aile bakmayı düşünmeye başladı.

Fadil started thinking about raising a family in Egypt.

Mısır'da yaşama fikri Fadıl için heyecan vericiydi.

The idea of living in Egypt was exciting for Fadil.

Sami, Mısır'da güzel bir tatil beldesine gitti.

Sami went to a nice resort in Egypt.

Sami Mısır'da büyük bir malikane satın aldı.

Sami purchased a huge mansion in Egypt.

Sami, Mısır'da ayrıcalıklı bir hayatın keyfini sürdü.

Sami enjoyed a privileged life in Egypt.

Sami, Mısır'da bir tur rehberi olarak çalıştı.

Sami worked as a tour guide in Egypt.

Sami, Mısır'da çok güzel bir eve sahipti.

Sami owned a very beautiful house in Egypt.

Sami Mısır'da doğdu ve Toronto, Ontario'da büyüdü.

Sami was born in Egypt and grew up in Toronto, Ontario.

Görünüşe göre Sami'nin Mısır'da bir kız kardeşi vardı.

Sami apparentlty had a sister in Egypt.

Meksika'da Mısır'da olanların herhangi birinden daha büyük bir piramit var.

There's a pyramid in Mexico bigger than any of those in Egypt.

Itmiştir. Mahran, ikiyüz yirmi evlilik sözleşmesinin Mısır'da son zamanlarda yapılan bir deney

For a temporary period, instead of separating permanently, the idea was found favorable among

Hamursuz bayramı Mısır'da Tanrı tarafından Yahudilerin kölelikten kurtuluşu anısına kutlanan bir Yahudi bayramıdır.

Passover is a Jewish holiday that commemorates the liberation of the Jews by God from slavery in Egypt.

On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.

In the sixteenth century, Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite the Mediterranean Sea and the Red Sea.

Mısır'da yedi yıllık bolluğun ardından, Yusuf'un öngördüğü yedi yıllık kıtlık cereyan etti: Bütün dünyada kıtlık hüküm sürüyordu, lakin tüm Mısır topraklarında bereket vardı.

Now when the seven years of plenty that had been in Egypt were passed, the seven years of scarcity, which Joseph had foretold, began to come: and the famine prevailed in the whole world, but there was bread in all the land of Egypt.