Translation of "Konuşuruz" in English

Sonra konuşuruz.

Talk to you later.

Hepimiz İngilizce konuşuruz.

- All of us talk in English.
- We all speak English.

Biz Japonca konuşuruz.

We speak Japanese.

Hepimiz Fransızca konuşuruz.

- All of us speak French.
- We all speak French.

Sonra konuşuruz, Tom.

Catch you later, Tom.

Biz Türkçe konuşuruz.

We speak Turkish.

Hepimiz Macarca konuşuruz.

All of us speak Hungarian.

Evde, Macarca konuşuruz.

At home, we speak Hungarian.

Hepimiz İspanyolca konuşuruz.

All of us speak Spanish.

Sınıfta Fransızca konuşuruz.

We speak French in class.

Çoğunlukla hava hakkında konuşuruz.

We often talk about the weather.

Biz evde Fransızca konuşuruz.

- We speak French at home.
- At home, we speak French.

Genellikle birbirimizle Fransızca konuşuruz.

We usually speak to each other in French.

Biz sık sık konuşuruz.

We talk frequently.

Biz her zaman konuşuruz.

We talk all the time.

Evde sadece Fransızca konuşuruz.

At home, we only use French.

Hepimiz evde Tayvanca konuşuruz.

We all speak Taiwanese at home.

Biz burada Fransızca konuşuruz.

We speak French here.

Tom'la daha sonra konuşuruz.

We'll talk to Tom later.

Birbirimizle yalnızca Fransızca konuşuruz.

We only speak French to each other.

Biz evde sadece Fransızca konuşuruz.

At home, we speak only French.

Biz her gün birbirimizle konuşuruz.

We talk to each other every day.

Sık sık senin hakkında konuşuruz.

We often talk about you.

- Biz Türkmence konuşuruz.
- Biz Türkmence konuşuyoruz.

We're speaking Turkmen.

Biz her gün onun hakkında konuşuruz.

We talk about it every day.

Biz her gece bunun hakkında konuşuruz.

We talk about it every night.

Biz her zaman onun hakkında konuşuruz.

We talk about that all the time.

Tom ve ben her zaman konuşuruz.

Tom and I talk all the time.

Tom ve ben sık sık konuşuruz.

Tom and I speak quite a bit.

Tom'la kendi aramızda hep Fransızca konuşuruz.

Tom and I always speak to each other in French.

Onun hakkında Tom'la daha sonra konuşuruz.

I'll talk to Tom about that later.

- Evde Fransızca konuşuruz.
- Evde Fransızca konuşuyoruz.

At home, we speak French.

Tom gitsin ve biz o konuda konuşuruz.

Let Tom go and we'll talk about it.

Tom ve ben genellikle birbirimizle Fransızca konuşuruz.

Tom and I usually speak French to each other.

Tom ve ben genelde birlikte Fransızca konuşuruz.

Tom and I usually speak French together.

- Evde sadece İspanyolca konuşuruz.
- Evde sadece İspanyolca konuşuyoruz.

We only speak Spanish at home.

Tom ve ben her ikimiz de Fransızca konuşuruz.

- Tom and I both speak French.
- Tom and I can both speak French.
- Both Tom and I speak French.

Herkes gittikten sonra biraz daha takılsak ya, konuşuruz?

Why don't you hang around a while after everyone else leaves so we can talk?

- O sorunu yarın konuşuruz.
- O problemi yarın tartışacağız.

We'll discuss that problem tomorrow.

- Bunu daha sonra detaylı bir biçimde konuşuruz.
- Bunun ayrıntısına daha sonra gireriz.

We'll talk about this in detail later.