Translation of "Kontrolünü" in English

0.018 sec.

Examples of using "Kontrolünü" in a sentence and their english translations:

Tom kontrolünü yitirdi.

Tom lost his control.

Tom kontrolünü kaybetti.

Tom lost control.

Kontrolünü kaybetmiş görünüyorsun.

You look freaked out.

Durum kontrolünü kaybediyoruz.

We lose control of the situation.

Ben işlerin kontrolünü aldım.

I got control of the works.

Sonunda, o, kontrolünü kaybetti.

Finally, he lost his temper.

O kolayca kontrolünü kaybeder.

- He loses his temper easily.
- He is quick to take offense.

O tamamen kontrolünü kaybetti.

He totally freaked out.

Tom sınıfın kontrolünü kaybetti.

Tom has lost control of the class.

Kaderinin kontrolünü eline al.

Take control of your destiny.

Tom bütünüyle kontrolünü kaybetmiş.

Tom totally freaked out.

Tom işin kontrolünü aldı.

Tom took control of the business.

Tom arabasının kontrolünü kaybetti.

Tom lost control of his car.

Biz robotların kontrolünü kaybettik!

We have lost control of the robots!

O, bacaklarının kontrolünü kaybetti.

He lost control of his legs.

Japonya Mançurya'nın kontrolünü istiyordu.

Japan wanted control of Manchuria.

Tom, arabanın kontrolünü kaybetti.

Tom lost control of the car.

Demokratlar, Kongrenin kontrolünü kaybetti.

The Democrats lost control of Congress.

Tom robotun kontrolünü kaybetti.

Tom lost control of the robot.

Tom ara kontrolünü bekliyor.

Tom is waiting for his check.

Sami kamyonunun kontrolünü kaybetti.

Sami lost control of his truck.

İsyancılar başkentin kontrolünü ele geçirdiler.

The rebels took control of the capital.

Ben fizibilite kontrolünü yapmak istiyorum.

I'd like to do a feasibility check.

Sen kontrolünü kaybettin, değil mi?

You freaked out, didn't you?

Tom durumun kontrolünü eline aldı.

Tom took control of the situation.

Operatör robot üzerindeki kontrolünü kaybetti.

The operator lost control over the robot.

Anlaşma, İngiltere'ye Mısır'ın kontrolünü verdi.

The agreement gave Britain control over Egypt.

Fadıl direksiyonun kontrolünü ele aldı.

Fadil took control of the wheel.

Cumhuriyet bütün kontrolünü Cisalpine Galya'da yitirmişti.

The Republic lost all control over Cisalpine Gaul.

Ordu, uluslararası havaalanı üzerindeki kontrolünü kaybetti.

The army has lost control over the international airport.

Tom arabasının kontrolünü kaybederek yoldan çıktı.

Tom swerved hard, losing control of his car.

Ambulans kontrolünü kaybetti ve yayayı ezdi.

The ambulance went out of control and came close to running over a pedestrian.

Geriye çekilmeden Tuna nehrinin kontrolünü Niğbolu'dan alabiliyordu,

Standing on high ground, Nicopolis had a commanding view over the Danube.

Biz sosyal bilgiler sınıfında silah kontrolünü tartıştık.

We discussed gun control in social studies class.

Japonya'da, askeri liderler, hükümetin kontrolünü ele geçirdiler.

In Japan, military leaders gained control of the government.

Kral George 1752'de koloninin kontrolünü aldı.

King George took control of the colony in 1752.

Sami karışık yaşantısının kontrolünü ele geçirdiğini düşünüyordu.

Sami thought he had regained control of his complicated life.

Mutluluğumuzun kontrolünü diğer insanlara vermiş oluyoruz, değil mi?

then our happiness will be in the hands of others, won't it?

Tom arabasının kontrolünü kaybetti ve bir ağaca çarptı.

Tom lost control of his car and crashed it into a tree.

- Tom'un aklı hep başındadır.
- Tom hiç kontrolünü kaybetmez.

Tom never loses his head.

Tom arabasının kontrolünü kaybetti ve bir duvara çarptı.

Tom lost control of his car and crashed into a wall.

Eğer çabuk hareket etmezsek durumun kontrolünü kaybetmeyi göze alırız.

We risk losing control of the situation if we don't act quickly.

- Mary'nin ailesi tamamen çıldırdı.
- Mary'nin ailesi tamamen kontrolünü kaybetti.

Mary's parents completely freaked out.

Tom hız kontrolünü açtı ve bir süre sahil boyunca gitti.

Tom turned on cruise control and coasted for a while.

Japonya ordusu 1931 yılının sonlarında Tokyo hükümetinin kontrolünü ele geçirdi.

Japan's army took control of the government in Tokyo in late 1931.

O bir döner kavşakta arabanın kontrolünü kaybetti ve takla attı.

He lost control with the car in a roundabout and it flipped.

Bir dizi başarılı kuşatma ile doğu İspanya'daki Fransız kontrolünü genişletti: Lerida,

He extended French control of eastern Spain with a series of successful sieges: at Lerida,

Kendini bir saldırıya atarak savaşın kontrolünü kaybetti ve Bernadotte'nin Kuzey Ordusu

Throwing himself into an attack, he lost control of the battle, and was badly beaten by Bernadotte’s

Türkiye dört milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapıyor ve onlardan bir kısmını Suriye'nin kuzeyinde kontrolünü sağlayacağı bölgelere yeniden yerleştirmeyi planlıyor.

Turkey is housing 4 million Syrian refugees and planning to relocate some of them in the areas it takes control of in northern Syria.