Translation of "Eline" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Eline" in a sentence and their japanese translations:

Şehir düşmanın eline geçti.

その都市は敵の手に落ちた。

Oğlunun eline biraz para koydu.

彼女は息子の手にそっと金を握らせた。

Tom durumun kontrolünü eline aldı.

トムはその状況を制圧した。

Mikrofonu eline alıyor ve şunu diyor:

マイクを取って話します

Bu metotla eline hiçbir şey geçmeyecek.

そんなやり方では少しも進歩しないと思うがね。

Bir an için onun eline baktı.

彼はしばし、彼女の手を見つめた。

O, eline bir yara bandı yapıştırdı.

彼は手にバンドエイドを貼った。

- Mikrofonu eline geçirince Tom'un kişiliği tamamen değişiyor.
- Tom mikrofonu eline alınca kişiliği tamamen değişir.

トムはマイクを握ると人格が変わる。

Içi doldurulmuş oyuncak bir koyunu eline aldığında

パンチし始めたのを見て 私は喜びましたが

O, üniversite ücretleri için ebeveynlerinin eline bakıyor.

彼は大学の学費を親に頼っている。

Konstantinopolis 1453'te Osmanlı Türklerinin eline düştü.

1453年、コンスタンティノープルはオスマン帝国の手に渡った。

- İti an çomağı eline al.
- Şeytanı an, Kathy'i gör.

噂をすれば影、キャシーが来たわ。

Tom eline geçecek ilk fırsatta Mary ile konuşmayı planladı.

できるだけ早くマリーと話すんだ、とトムは思いました。

- Linda'nın cebi delik.
- Linda eline geçen parayı hemen harcayan bir tip.

リンダはお金をすぐ使ってしまうんだ。