Translation of "Olma" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Olma" in a sentence and their arabic translations:

Duygusal olma.

لا تكن عاطفى

özgür olma yolunda.

لمكان أستطيع فيه أن أكون حرًا.

İnsan olma durumunun

انها الوقت للتوقف عن الكتابة

Yardımcı olma konusunda heyecanlıyım.

هم المسيطرون على حياتهم.

Burada olma yetisine sahibiz

نحن قادرون أن نكون هنا الآن

Kötü bir çocuk olma.

لا تكن ولداً سيئاً.

Erkekler bu güçlü, güvenilir olma

الرجال بالفعل يرون أنفسهم مخطئين

Burada olma şansı sonsuz küçüktür.

فرص التواجد هنا متناهية الصغر.

Daha iyi olma ve ülkemizi

مهمة الاستماع بتعاطف

- Onu durdurmayın.
- Ona engel olma.

لا توقفه

Fakat burada olma nedenim bu değil.

ولكن ليس هذا سبب وجودي هُنا.

Bir bağımlılıkla boğuşuyor olma ihtimali var

من يجلس بجانبك يعاني من الإدمان،

Ona yakın birinin bağımlı olma ihtimali var.

فإنه يعرف شخصًا قريبًا منه، يعاني من الإدمان.

Alabora olma ihtimaline karşı hazırlıklı olmak için

ولكي نكون جاهزين في حال انقلبنا،

çocuk sahibi olma yeteneğimizle bağlantılı olduğu öğretildi.

بكوننا مؤهلات للزواج، وقدرتنا على إنجاب الأطفال.

Rahatsız olma ve küçümseme arası bir şey.

أرى شيئا بين عدم الارتياح والازدراء.

Bir savaş muhabiri olma hayalimi bile gerçekleştirdim,

وحتى أمنيتي بأن أكون مراسلة حربية، فقد أرشفتها

Ve eğer kanser hastası olma riskinizin artması

وإذا لم تكن زيادة خطر إصابتك بالسرطان

...müdahil olma konusunda kararlılığıydı. Bu durum Gnaeus'un...

على تدخل روماني طويل المدى في أيبيريا، والذي أصبح ممكنا بفضل نجاح غانيوس في معركتي

Yeryüzündeki tüm yaşamın temeli olma yeteneğine saygı,

تقدير قدرات التربة باعتبارها أساس الحياة في الأرض،

Ve rezil olma korkum yerle bir olmuştu.

وتبدد خوفي من الإحراج تمامًا.

Bölgesi kentsel yok olma senaryosunda yalnız olmayacak. Aksine,

العربية لن تكون وحدها في سيناريو انقراض المدن. بل

Değişiklikleri nedeniyle çifte yok olma tehdidiyle karşı karşıya .

اشجار الصمت. حتى اسماك القرش باتت مهددةً بالانقراض نتيجة

Günün sosyal sorunları gittikçe daha karmaşık olma eğilimindedir.

تميل مشكلات يومنا الاجتماعية إلى التعقيد أكثر فأكثر.

Benim bir psikolog olma ve bir insanın öz güveni

هي بالفعل من أثارت اهتمامي بأن أصبح أخصائية علم نفس

Bunu yaparsanız tehlikeli parazitleri de tüketmiş olma ihtimaliniz artar.

‫إن فعلت، فأنت تخاطر بتناول طفيليات خطرة.‬

Insan ruhunun inanılmaz azminin ve yaratıcılıkla adapte olma yeteneğimizin

في شهادة مذهلة على مثابرة النفس البشرية

Ama kibar olma gereği hissediyorlar ve bu yüzden ilerleyemiyorlardı.

كان التأدُب كمعيار معرقلا لتقدّم كل منهما.

Aşırı kıskançlık beraberinde sahip olma isteği ve güvensizlik getirir.

الغيرة الحادة تجلب أيضًا التملك وعدم الثقة،

Ve bu sürekli online olma durumu gittikçe artarak devam ediyor

الذي يصبح متاحًا أكثر مما كان عليه،

En büyük umudum, o kediye sahip olma arzusu o sırada.

أكبر أملي في ذلك الوقت، الرغبة في الحصول على تلك القطة.

En büyük sebebi rezil olma korkun ve bir korkunun üzerine

سببه الأكبر هو الخوف من الإحراج، ودون التغلب على الخوف،

Kötü bir ruh sağlığına sahip olma riskimiz çok daha yüksek olur.

فعندها نحن في خطر أعلى من ذلك بكثير لصحة نفسية سيئة.

Daha sonra Üçüncü Kolordu'ya Berlin'e giren ilk birlikler olma şerefini verdi.

في وقت لاحق ، منح الفيلق الثالث شرف كونه أول القوات التي تدخل برلين.

Dedi ki ''İşte bu alıştırma var ya senin rezil olma korkunu

قال لي: "هذا هو التمرين الذي سيقضي على خوفك من الإحراج،

Krasny'de, arka muhafız ordunun geri kalanından koptuğunda, Ney öfkeyle teslim olma çağrılarını reddetti

في كراسني ، عندما انقطع الحرس الخلفي عن بقية الجيش ، رفض Ney بغضب

Kartaca senatosu onun ilerleyişinden duyduğu hoşnutluğu ifade etti ve seferine destek olma sözü verdi.

أعرب مجلس الشيوخ القرطاجي عن سعادته بتقدمه ووعد بتقديم المساعدة لدعم حملته.

Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olma hakkına sahiptir.

لكل شخص حق التملك بمفرده أو بالاشتراك مع غيره.