Translation of "Kefaletle" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kefaletle" in a sentence and their english translations:

Tom kefaletle bırakılmışken kaçtı.

Tom jumped bail.

Tom kefaletle serbest bırakıldı.

Tom has been released on bail.

Fadıl kefaletle serbest bırakıldı.

Fadil was released on bail.

Dahası, eğer kefaletle hapiste tutuluyorsanız

What's more, if you're held in jail on bail,

Tom hiç kefaletle tahliye olmadı.

Tom has never bailed.

Tom şu anda kefaletle serbest.

Tom is currently free on bail.

Tom Mary'yi kefaletle hapishaneden çıkardı.

Tom bailed Mary out of jail.

Sami, Leyla'yı kefaletle serbest bıraktı.

Sami bailed Layla out.

Fakat 1 milyon dolar kefaletle serbest kalıyor

But $ 1 million is released on bail

Dan, Matt ve Linda'yı kefaletle serbest bıraktırdı.

Dan bailed Matt and Linda out.

Tom, kefaletle çıktığı sırada ayak bileği monitör bileziği takmak zorundadır.

Tom has to wear an ankle monitor bracelet while he's out on bail.