Translation of "Kaykay" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kaykay" in a sentence and their english translations:

- Burada kaykay kullanamazsın.
- Burada kaykay süremezsin.

You can't skateboard here.

Kaykay yapmak tehlikelidir.

Skateboarding is dangerous.

Kaykay çok eğlencelidir.

Skateboarding is a lot of fun.

Hiç kaykay yapmayı denedin mi?

Have you ever tried skateboarding?

Burada kaykay yapmamanı söylediğimi düşündüm.

- I thought I told you not to skateboard here.
- I thought that I told you not to skateboard here.

- Tom'a, başka bir kaykay alacağımı söyledim.
- Başka bir kaykay alacağımı Tom'a söyledim.

I told Tom that I'd buy him another skateboard.

Perth'te yaşıyor ve kaykay yapmayı seviyordu.

She lived in Perth, and she loved skateboarding.

Tom sokaktan aşağıya doğru kaykay yaptı.

Tom skateboarded down the street.

Tom kazadan sonra kaykay yapmaktan vazgeçmeye karar verdi.

Tom decided to give up skateboarding after his accident.

Ve yuvarlanan serum askımı bir kaykay gibi kullanmayı öğrendim.

and learned to use my rolling IV pole as a skateboard.

Tom ilk kez bir uçan kaykay sürmeye çalıştığında kaza yaptı.

Tom had an accident when he tried to ride a hoverboard for the first time.

Okulun önünde kaykay yapan çocuklar hakkında bir sürü şikayet oldu.

There have been a lot of complaints about kids skateboarding in front of the school.