Translation of "Kapana" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kapana" in a sentence and their english translations:

Tom kapana kısılmış hissediyor.

Tom is feeling trapped.

Sami içeride kapana kısıldı.

Sami was trapped inside.

- Burada kapana kısıldım.
- Burada sıkıştım.

I'm trapped in here.

İtfaiyeciler alevler arasında kapana kısıldılar.

The firefighters were trapped between the flames.

Tom kapana kısılmış gibi görünüyor.

Tom looks like he's trapped.

Viyana'nın hamsterleri kapana kısılmıştır. Dışarı çıkamazlar.

Vienna’s hamsters are trapped with nowhere to go.

Kapana kıstırılmış bir kurt gibi yaşıyorum.

I have been living like a wolf trapped in a snare.

Ben bir kısır döngü içinde kapana kısıldım.

I was trapped in a vicious circle.

Bazı insanlar kendini kapana kısılmış gibi hissetti.

Some people felt trapped.

Tom kapana kısıldı ama Mary öyle değildi.

Tom was trapped, but Mary wasn't.

- Onlar tilkiyi tuzağa düşürdüler.
- Onlar tilkiyi kapana sıkıştırdılar.

They trapped the fox.

Tom ve Mary bir kar fırtınası tarafından kapana kısıldılar.

Tom and Mary were trapped by a blizzard.

Britanya kıyısında, boyu sadece dört santim olan bir teke kapana kısılmış.

On the British coast, a prawn, just four centimeters long, is trapped.

- Tom tamamen köşeye sıkıştığını hissetmişti.
- Tom kendini tamamen kapana kısılmış hissetti.

Tom felt completely trapped.