Translation of "Kapının" in English

0.016 sec.

Examples of using "Kapının" in a sentence and their english translations:

- O, kapının önünde.
- O kapının önünde.

He is in front of the door.

- Sami kapının ardındaydı.
- Sami kapının arkasındaydı.

Sami was behind the door.

Kapının kilidini açın.

Unlock the door.

Kapının açılmasını bekliyorlardı.

They were waiting for the gate to open.

Kapının anahtarını aradı.

He looked for the key to the door.

Kapının açıldığını duyduk.

We heard the door open.

Kapının kilidini açtım.

I unlocked the door.

Kapının kilidini açtılar.

They unlocked the door.

O kapının yanındaydı.

It was next to the door.

Kapının açıldığını duydum.

I heard the door being opened.

Kapının kapandığını duydum.

I heard the door close.

Kapının açılması zordu.

- The door was hard to open.
- The door was difficult to open.

Kapının zincirini söktüm.

I unchained the door.

Kapının arkasında saklanıyordu.

He was hiding behind the door.

Kapının mandalı kopmuştu.

The door latch was broken off.

- Tom kapının dışında dikiliyor.
- Tom kapının dışında duruyor.

Tom is standing outside the door.

- Ben kapının arkasında saklandım.
- Kendimi kapının arkasına sakladım.

I hid myself behind the door.

- Kapının önünde senin için bekliyorlar.
- Kapının önünde seni bekliyorlar.

They are waiting for you in front of the door.

Kapının yanındaki bisiklet benimdir.

The bicycle by the door is mine.

Çocuk, kapının arkasına saklandı.

The boy hid behind the door.

Tom kapının dışında bekledi.

Tom waited outside the gate.

Ben kapının açıldığını duydum.

I heard the door open.

O, kapının yanında çömeldi.

She crouched down by the gate.

Biz kapının kapandığını duyduk.

We heard the door shut.

Köpeği kapının arkasından çıktı.

His dog appeared from behind the door.

Neden kapının arkasına saklanıyorsun?

Why are you hiding behind the door?

Tom kapının arkasında saklanıyor.

Tom is hiding behind the door.

Bunu kapının yanına koyalım.

Let's put this near the door.

Ön kapının çarptığını duydum.

I heard the front door slam.

Seni kapının yanında bekleyeceğim.

We'll wait for you near the gate.

Tom kapının yanında durdu.

Tom stood near the door.

Tom kapının yanında çömeldi.

Tom crouched down by the gate.

Tom kapının yanında duruyor.

Tom is standing near the door.

O, kapının önünde duruyor.

He's standing in front of the door.

O, kapının dışında duruyor.

He's standing outside the door.

O, kapının arkasında duruyordu.

He was standing behind the door.

Tom'un çantası kapının yanında.

Tom's bag is near the door.

Kapının arkasında ne var?

What's behind the door?

Tom kapının mandalını açtı.

Tom unlatched the door.

Birisi kapının önünde duruyor.

Someone's standing in front of the gate.

Tom kapının kilidini açamadı.

Tom couldn't get the door unlocked.

Tom kapının kilidini açtı.

- Tom unlocked the door.
- Tom has unlocked the door.

Tom kapının yanında duruyordu.

Tom was standing by the door.

Kapının açıldığını duydun mu?

Did you hear the door open?

Ceketini kapının arkasına asmadın.

You didn't hang your coat behind the door.

Sandalye kapının yanında duruyor.

The chair stands next to the door.

Kapının kapanmış olması gerek.

The gate needs to be closed.

Araba, kapının önünde bekliyor.

The car is waiting in front of the gate.

Tom kapının önünde duruyor.

Tom is standing in front of the door.

O, kapının arkasına saklandı.

He hid behind the door.

Kapının gıcırdaması sinirimi bozuyor.

The squeaking of the door gets on my nerves.

Tom kapının zincirini çözdü.

Tom unchained the door.

Ben kapının açıldığını duymadım.

I didn't hear the door open.

Anahtarlarını kapının üzerinde bırakmışsın.

You left your keys in the door.

Tom kapının arkasında eğildi.

Tom ducked behind the door.

Ceketimi kapının arkasına asacağım.

I'll hang my coat up behind the door.

Kapının önünde seni bekliyorum.

I'm waiting for you in front of the door.

Araba kapının önünde bekliyor.

The car is waiting in front of the gate.

Kapının açıldığını duyduğumu düşündüm.

- I thought I heard the door open.
- I thought that I heard the door open.

Tom kapının arkasında saklanıyordu.

Tom was hiding behind the door.

Tom kapının arkasında saklandı.

Tom hid behind the door.

Kapının yakınında endişeyle bekledim.

I waited anxiously near the door.

Tom kapının yumruklandığını duydu.

Tom heard banging on the door.

Kapının kilidi zaten açılmıştı.

The door was already unlocked.

Kapının yanında oturmak istedim.

I wanted to sit near the door.

Kapının yanında ne var?

What's that next to the door?

Tom kapının çarptığını duydu.

Tom heard the door slam.

Gardırop kapının solunda duruyordu.

The wardrobe stood to the left of the door.

Bu kapının kilidini açamıyorum.

I can't get this door unlocked.

Bu kapının ötesine geçemezsin.

You can't go beyond this door.

Tom kapının açıldığını duydu.

Tom heard the door opening.

- Kapının kilitli olduğunu nereden biliyorsun?
- Kapının kilitli olduğunu nasıl biliyorsun?

How do you know the door was locked?

Birkaç kız kapının yanında duruyor.

Several girls are standing beside the gate.

Kapının yanında bir köpek var.

There's a dog by the door.

Ceketini kapının yanındaki askıya as.

Hang your jacket on the hook by the door.

Kapının kilitli olduğundan emin misin?

Have you made sure the door is locked?

Tom ön kapının kilidini açtı.

Tom unlocked the front door.

Arabamı kapının yanına park ettim.

I parked my car by the gate.

Bu kapının nasıl açılacağını bilir.

He knows how to open this door.

Kapının diğer tarafında sesler duydum.

I heard voices on the other side of the door.

Bu kapının kilitli olduğunu düşünmüştüm.

- I thought this door was locked.
- I thought that this door was locked.

Bu kapının kapatılmasını istiyor musun?

Do you want this door closed?

O kapının arkasında ne var?

What's behind that door?

Tom kapının yanındaki duvara dayanıyordu.

Tom was leaning against the wall near the door.

Tom tam kapının önünde duruyordu.

Tom was standing just outside the doorway.

Tom paspası kapının arkasına koydu.

Tom put the mop behind the door.

Kapının üstündeki kırmızı ışık açıktı.

The red light above the door was on.

O, kapının arkasında kendini sakladı.

He hid himself behind the door.